Mayıs 2, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Küresel finansal sistem ahlaki olarak çöküyor mu?

BM Genel Sekreteri António Guterres, yılın başından bu yana BM’nin bu yılki kilit noktalarının ayrıntılarını paylaşıyor. Küresel çağrılarından biri de koronavirüsle küresel mücadelede “acil durum moduna” geçmek ve farklı kıtalar ve ülkeler arasındaki aşı eşitsizliğini ortadan kaldıracak adımları hızlandırmak. Diğer önemli ilgi alanları, küresel iklim değişikliğinin “gecikmeden acil eylem modu”, sürdürülebilir barışı inşa etmek için yoğun çabalar ve dünyanın önde gelen uzmanlarının insanları dijital kölelere dönüştürmeye yönelik riskleri ve tehditleri geniş bir şekilde tartıştığı dijital dönüşümde insanlığa öncelik verilmesidir. . BM liderinin üzerinde durduğu bir diğer önemli konu da küresel finansal sistemin dönüşümü.

Guterres açıkça şunları söyledi: “Küresel finans sistemi ahlaki olarak iflas etti. Zenginleri kayırıyor ve yoksulları cezalandırıyor. Herkese hitap eden ve finans ile reel ekonomi arasındaki uçurumu kesin olarak kapatan yeni bir yapıya ihtiyacımız var.”

Benim sorum, Türkiye’nin önde gelen neoliberal ortodoks iktisatçılarının bu çarpıcı açıklama hakkında ne düşündükleri. Bunun nedeni, ekonomik yönetimin pandeminin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileriyle mücadele etmeye ve güçlü üretim, istihdam, ihracat ve büyümeyi sürdürmeye çalışırken, bazı neoliberal ortodoks ekonomistlerin düşük kredi oranlarının bankacılık sektörü için “iyi olmadığını” söylemesidir. Sanki Türk bankacılık sektörü, son 45 yılda kaynakları ve kredi maliyetleri arasında bir denge sağlama konusunda hiçbir tecrübeye sahip değil.

1990’ların ikinci yarısından itibaren ivme kazanan reel finans sektörü kârlılık dengesizliği sorununun tam ortasındayız. Küresel olarak, iki farklı bölge arasındaki karlılık farkı sekiz kat arttı. Guterres, bu korkutucu boşluğu dolduracak yeni mimari için küresel bir çağrı yapıyor. Bu neoliberal ortodoks ekonomistler şimdi ne der? Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de haksız olduğunu mu söyleyecekler? Küresel döngüsel borç 280 milyar doları aşarken, küresel finans sisteminin mevcut anlayışının dünyayı iflasa sürüklemediğini mi iddia ediyorlar?

bilinçli kapitalizm

Esasen tüm çağrılar aynı noktaya çıkıyor: “bilinçli kapitalizm”. Dünyanın önde gelen ekonomilerinin artık yükselen ekonomilerle empatiyi artırması gerekiyor. Bilinçli kapitalizmle üretimi sıfır atık, yeşil enerji ve adil gelir dağılımına dayalı yeni bir platforma oturtmak zorundayız.

“Küreselleşme 2.0″ın ne adil ne de kapsayıcı olduğunu unutmayalım. Başarısızlığın en büyük nedeni kuşkusuz buydu. Bu nedenle, “Küreselleşme 3.0″ın adil ve kapsayıcı olması tartışılmaz bir önceliktir. Bu kez adil küreselleşme, bölgesel ve küresel yoksulluğa karşı samimi mücadeleyi içermelidir.

Günlük Sabah Bülteni

Türkiye’de, bölgesinde ve dünyada olup bitenlerden haberdar olun.

İstediğiniz zaman abonelikten çıkabilirsiniz. Kaydolarak Kullanım Koşullarımızı ve Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz. Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ve Hizmet Şartları geçerlidir.