Nisan 26, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Dışişleri Bakan Yardımcısı, Türkiye’nin AB’ye erişiminin her zamankinden daha önemli olduğunu söylüyor

Dışişleri Bakan Yardımcısı, Türkiye’nin AB’ye erişiminin her zamankinden daha önemli olduğunu söylüyor

Aynı zamanda, AB işlerinden sorumlu Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin AB üyeliğinin artık her zamankinden daha anlamlı bir hedef olduğunu söyledi.

Türkiye’de 35 yaşında yerel Türk medyası adına konuşanTh Kaymakcı, SchengenVisaInfo.com’a, AB’ye tam üyelik başvurusunun yıl dönümü sonrasında yaşanan olumsuzluklara rağmen ülkenin müzakerelere devam edeceğini söyledi.

Türkiye 1999’da AB’ye tam üyelik adayı olarak tanındı ve müzakereler 2005’te başladı. Ancak, hükümetin medya, sivil toplum ve eğitim sektörüne yönelik baskısı nedeniyle 2019’dan beri askıya alındılar.

Daily Sabha’ya göre Kaymakcı, Kıbrıs sorunu ve bazı AB üye ülkelerinin Türkiye hakkında yaptığı diğer “olumsuz yorumlar” nedeniyle görüşmelerin neredeyse durma noktasına geldiğini kaydetti.

Bununla birlikte, Türkiye’nin halen aday olduğu ve çok önemli bir konu olduğu için müzakerelere devam edeceği vurgulandı.

Kaymakcı bu ayın başlarında, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılımının, ülke için önemli bir sorun olarak görülmediği sürece Ukrayna’da devam eden savaşı engelleyebileceğini söylemişti.

Euractiv adına konuşan Kaymakcı, mevcut gelişmelerin zayıf ve bölünmüş bir Avrupa’ya yanlış mesaj verdiğini söyledi. 2004 Kıbrıs sorunu çözülmüş olsaydı, Türkiye’nin AB üyeliğinin Ukrayna’daki savaşı ve Suriye ve Irak’taki savaşı önleyebileceğini söyledi.

2004’te Kıbrıs krizine bir çözüm bulduğumuzu düşünün. Artık Avrupa Birliği üyesi olabiliriz. Türkiye’nin AB üyeliği Suriye’de savaşı, Irak’ta savaşı ve hatta Ukrayna’da savaşı önleyebilirdi. Kaymakcı, Euractiv için şunları söyledi.

Ayrıca, AB’nin sürece yardımcı olması ve veto haklarının kötüye kullanılmasına izin vermemesi gerektiğini söyledi.

2021’in başlarında AB Komisyonu, Türkiye’nin henüz istisnai vize serbestleştirme kriterlerine uymadığını açıklayarak, ülkenin vize politikasına ilişkin mevzuatını AB ile uzlaştırmasını tavsiye etmişti.

Türkiye’nin halen toplam 72 kriterden beşini karşılaması gerekiyor. Türkiye’nin yerine getirmesi gereken diğer beş kriter ise yolsuzlukla mücadele, kişisel veri hukuku konusunda AB standartlarına uyum, Europol ile operasyonel anlaşmalar yapılması, üye devletlere cezai konularda adli işbirliği sağlanması ve terörle ilgili yasal prosedürlerin gözden geçirilmesidir. AB standartları ile.