Nisan 26, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

AB, Türkiye’nin üyeliği konusunda hiç olmadığı kadar olumsuz

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan (ortada), bu yıl Nisan ayında Ankara’da Avrupa Birliği Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.Çevre Koruma Ajansı’nın fotoğrafı

Brüksel, özellikle Türkiye’nin devam eden demokrasi ve hukukun üstünlüğü erozyonundan endişe duyuyor. Raporda, Ankara’nın komisyonun bir yıl önce yaptığı tavsiyeleri görmezden geldiği belirtildi.

Avrupa Komisyonu, AB’nin “demokrasinin bozulması, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve yargı bağımsızlığı konusundaki ciddi endişelerinin giderilmediğini” söyledi. “Birçok alanda daha fazla düşüş oldu.”

Bunca yıldır ilk kez Brüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Nisan ayında ülkesinin AB liderliğindeki reforma tam üyelik taahhüdünü sürdürdüğünü söylemesine rağmen, Ankara’nın artık AB destekli reformları ciddi biçimde uygulamaya niyetli olmadığını belirtiyor. Geçen yıl başta Fransa ve Yunanistan olmak üzere birçok Avrupa ülkesiyle yaşanan ciddi çatışmalardan sonra, Türkiye’nin bu yılın başından beri ilişkilerini iyileştirmeye çalıştığı görülüyor.

iki boyut

Türk Dışişleri Bakanlığı’na göre, rapor Avrupa Birliği tarafından “çifte standart” gösteriyor. Bakanlık, ilerleme raporunda yer alan “mantıksız eleştiri ve asılsız iddiaları” reddediyor. Sendika verdiği sözleri yerine getirmedi.

Bakanlık, “Türkiye, mümkün olan en güçlü şekilde Avrupa Birliği’ne tam üyelik tercihine bağlı kalmaktadır.” dedi. AB’nin Türkiye’yi ortak çıkarlarımız göz önüne alındığında, her gün iş yapmak zorunda olduğumuz bir ortak olarak değil, bir müzakere adayı olarak görmesi herkesin çıkarına olacaktır.”

Türkiye ve Brüksel 2005 yılında katılım sürecini başlattığında, Başbakan Erdoğan yönetimindeki Türk hükümeti ekonomik mevzuat ve düzenlemeleri Avrupa tarzında reform yapmakla meşguldü. Türkiye insan hakları alanında da önemli ilerlemeler kaydetmiştir.

düzensiz taban

Sonraki yıllarda, Türkiye’nin reform arayışı sekteye uğradı ve Erdoğan giderek otoriter bir lider olarak ortaya çıktı. 2016’daki başarısız darbeden sonra Avrupa ve Ankara daha da saptı. Brüksel’in gözünde Türk hükümeti darbe girişimine aşırı tepki verdi.

Ayrıca Ankara ile Avrupa arasındaki çeşitli anlaşmazlıklar da çözülmemiş durumda. Örneğin, AB dışişleri bakanları Pazartesi günü Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesine yanıt olarak Türkiye’ye karşı yeni yaptırımlar hazırlamaya karar verdiler.

Eylül ayı sonlarında Türk Donanması, Akdeniz’in Türkiye’nin kıta sahanlığı olarak kabul ettiği bir bölümünden bir Kıbrıs Rum araştırma gemisi gönderdi. Yine Temmuz ayında, Ankara’nın teşvikiyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir zamanlar popüler olan Maraş tatil beldesi yeniden halka açıldı. Türklerin adayı işgalinden sonra, Kıbrıslı Rumların kaçtığı yer Birleşmiş Milletler’in emriyle kapatıldı.