Nisan 26, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Yeni ekonomi politikası şekillenirken Türk lirası yeni bir dip seviyeye düşüyor

Yeni ekonomi politikası şekillenirken Türk lirası yeni bir dip seviyeye düşüyor

Çarşamba günkü değer kaybı, liranın Aralık 2021’deki çöküşünden bu yana en büyük düşüşü oldu. Son iki yılda lira dolar karşısında yüzde 60 değer kaybetti; Lira şu anda sadece 4,3 kuruş değerinde.

Türkiye’nin 900 milyar dolarlık ekonomisi darbe aldı ve kurdaki düşüş, ilaçtan ham petrole kadar ülkenin ithal ettiği her şeyi daha pahalı hale getiriyor. Dolarla borçlanan işletmeleri ve haneleri de iflasa sürükleyebilir.

Ülkenin ekonomi politikasını değiştirmek, birçok ekonomistin sürdürülemez ve pervasız olduğunu iddia ettiği şeyi tersine çevirebilir.

Türkiye çok büyük borçlardan, yüzde 40’ın biraz altında bir enflasyon oranından ve değer kaybeden bir para biriminden mustaripti. Pek çok analist, ülkenin ekonomik sorunlarının son yıllarda Sayın Erdoğan tarafından şiddetlendirildiğini söylüyor. Başkan, enflasyonu körükleyen yüksek faiz oranlarını koruyarak geleneksel ekonomik bilgeliği defalarca çiğnedi.

Çoğu iktisatçı bunun tersini iddia ediyor: daha yüksek faiz oranları borçlanmayı daha pahalı hale getiriyor, bu da yatırım ve harcamaları yavaşlatıyor ve böylece fiyat artışlarını azaltıyor. Bu sıkılaştırma enflasyonu yavaşlatırken, aynı zamanda resesyona yol açma riskini de taşıyor. Bu da Sayın Erdoğan’ın politikadan kaçınmasının önemli bir nedeni.

Merkez bankacıları faiz oranlarını düşürme baskılarına direnince, Sayın Erdoğan onları kovdu. Bu taktik, yatırımcıların merkez bankasının bağımsızlığına olan güvenini sarstı ve liranın daha fazla değer kaybetmesine neden oldu.

Merkez bankası, para birimini yapay olarak desteklemek için dolar rezervlerini satıyor, ancak bu rezervler hızla düştü. Goldman Sachs’a göre, yükümlülükler muhasebeleştirildikten sonra “net dış varlıklar negatif bölgede”.

Brüksel’deki bir kamu politikası düşünce kuruluşu olan German Marshall Fund’ın kıdemli araştırmacısı Kadri Taştan, sıradan vatandaşlar için döviz kurunun bir ekonominin sağlığının en belirleyici göstergelerinden biri olduğunu söyledi. Taştan, bu nedenle hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde liranın değerini korumak için elinden gelen her şeyi yaptığını söyledi.

Daha önce liradaki tekrarlayan düşüşler, yatırımcıların Türkiye’nin ekonomik gidişatına olan güvenlerinin sarsıldığının bir işaretiyken, son düşüş, hükümetin döviz rezervlerini satarak para biriminin değerini korumama kararının bir sonucu gibi görünüyor.

Taştan, önceki döviz kurunun hükümetin manipülasyonunun sonucu olduğunu belirterek, “Türk lirasının değerinin muhtemelen daha da değer kaybettiğini göreceğiz.”

Ancak şu anki düşüşün “daha rasyonel para politikasına dönüşün bir işareti” olduğunu söyledi.