Nisan 25, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Türkiye’nin 14 Mayıs seçimleri yeni bir milliyetçi dönüşü ortaya koyuyor

Türkiye’nin 14 Mayıs seçimleri yeni bir milliyetçi dönüşü ortaya koyuyor

Milliyetçi bir yaklaşım

14 Mayıs seçimlerinde Türk seçmeni, devletin gücüyle ifade edilen vatanseverliğe daha yakın, milliyetçi bir yaklaşımı tercih etti. En çok desteklenen siyasi düzen, güçlü hükümet, güvenlik ve bütünlüğe öncelik veren milliyetçi formüldür. Böylece önceliği savunma sanayisine, bağımsız bir dış politikaya ve devletin bekasına veren Cumhur İttifakı kazandı.

Bu çizgi AK Parti, MHP ve Büyük Birlik Partisi (BBP) arasında uzlaştı. Öte yandan Yeni Refah Partisi (YRP) İslami-milliyetçi bir çizgiyi temsil ederken, HÜDA PAR İslami değerleri Kürt kimliğiyle bütünleştiren bir çizgiyi dile getirdi. Hüda Bar’ın Cumhur İttifakı içindeki konumu ciddi soru işaretlerine yol açtı. Sonuç olarak HÜDA PAR, Cumhur İttifakı aleyhine katkıda bulunmuş; Genel olarak, İttifak için daha kapsayıcı bir siyasi yapının oluşmasına katkıda bulunduğu söylenebilir.

İYİ Parti’nin daha popülist milliyetçiliği, Milli İttifak’a katılması nedeniyle ivme kaybetti. Göçmen karşıtı duruşuyla dikkat çeken aşırı sağcı Zafer Partisi, Türk siyasetine ilginç bir giriş yaptı. İleride bu iki parti arasında bir seçmen kayması olabilir.

Türkiye’nin başkanlık sisteminde, cumhurbaşkanı tutarlı bir şekilde %50+1 seçim yetkisiyle seçildiği sürece, milliyetçi partiler kazanan koalisyonların bir parçası olmaya devam edecek. Ancak, birleştirici milliyetçilik ile bölücü ve farklılaştırıcı milliyetçilik arasındaki rekabet gelecekte de artarak devam edecektir. Türkiye’deki milliyetçi aktörlerin temel paradoksu, bu konumlar arasındaki geçirgenliktir. 14 Mayıs seçimlerini Cumhur İttifakı’nın birleştirici ve devlet eksenli milliyetçiliği kazandı; Bununla birlikte, Batı’da olduğu gibi, göçmen karşıtlığı ve etnik temelli milliyetçiliğin artık Türk siyasetinde zemin kazanması muhtemeldir.

Zafer Partisi’nin Kılıçdaroğlu ile yaptığı son anlaşma, seçimin ilk turunda Kılıçdaroğlu’nu destekleyen liberal İslamcıların ve Kürt milliyetçilerinin desteğini zayıflatarak geri tepebilir.