Kasım 15, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Türkiye tüm dünyada arkadaş arıyor

Türkiye tüm dünyada arkadaş arıyor

Türkiye tüm dünyada arkadaş arıyor

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. (AFP)

Türkiye’nin çok boyutlu bir dış politikaya dönüşmesi, çıkarlarını güvence altına almak amacıyla birçok küresel ve bölgesel kuruluşa katılımına da yansımıştır.

Bu çaba, Ankara’nın Batı’ya karşı artan kızgınlığıyla aynı zamana denk geliyor, dolayısıyla angajman politikası Türkiye’nin Avrupa Birliği ve NATO gibi Batılı örgütlerle ilişkilerini dengeleme girişimi olarak okunabilir.

Türkiye’nin son on yılda bu iki kuruluşla olan karmaşık ilişkileri, Türk politika yapıcılarını dünyadaki yerlerine dair yeni bir vizyon oluşturmaya itmiştir – bu vizyonu genişletmek ve alternatif küresel teklifler sunmak isteyen diğer bölgesel kuruluşların “gözlerini kırpıştıran” açıklamalarına yansıyan bir vizyon. Batılı rejimlerin küresel sorunlara somut çözümler üretme konusundaki algılanan başarısızlığının ortasında yönetişim. Türkiye’nin diğer bölgesel kurumlarla yaptığı görüşmeler, insanlığın karşı karşıya olduğu zorlukları ve göç, iklim değişikliği, yoksulluk ve terör gibi küresel yönetişimle ilgili sorunları ele almaya odaklanıyor.

Ankara, çeşitli vesilelerle diğer ülkelerle işbirliğini ve bölgesel kurumlarıyla ilişkilerini geliştirmeye yönelik çabalarını sürdürme sözü verdi. Uluslararası Gelişmekte Olan Ekonomiler Forumu (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) Başkanı Purnima Anand, Türkiye’nin üyelik başvurusunda bulunmaya hazırlandığını açıkladığında bu açıkça görüldü. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018’de Johannesburg’daki İİT zirvesine konuk oldu ve “Umarım bizi içeri almak için gerekli adımları atarlar” dedi.

Ağustos ayında Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisini Eylül ayında Özbekistan’daki Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine davet ettiğini söyledi. Erdoğan, bu örgütü Batı’ya karşı bir denge unsuru olarak kullanma niyetini birçok kez dile getirse de, Türkiye hiçbir zaman toplantılarına katılmadı. Erdoğan bunu şimdi yaparsa, Batı’ya net bir mesaj gönderecektir, çünkü grubun ana hedefleri arasında yeni bir uluslararası siyasi ve ekonomik düzen yaratmak var.

READ  Küresel gerçek: "büyük sıfırlama" mı yoksa yeniden kalibrasyon mu?

Geçen hafta, Peru, Kolombiya, Ekvador ve Bolivya’nın üye olduğu önde gelen ekonomik entegrasyon örgütü And Topluluğu tarafından Türkiye’ye gözlemci üye statüsü verildi. Ekonomik ve ticari işbirliği, Türkiye’nin Latin Amerika ve Karayipler ile ilişkisinin arkasındaki itici güçtür.

Nisan ayında Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yedi günlük Latin Amerika turu için Uruguay, Brezilya, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Venezuela’yı ziyaret etti. Çavuşoğlu, Latin Amerika ile artan ilişkilerin desteklenmesinde Türkiye’nin bu ülkelerle ilişkilere verdiği önemi vurguladı. Ukrayna savaşından önce planladığımız bu ziyareti bölgemizdeki birçok soruna rağmen iptal etmemiş olmamız, bu bölgeye verdiğimiz önemin bir göstergesidir” dedi.

Ekonomik işbirliğinin öncelikli olduğu çeşitli anlaşmalar imzalandı. Türkiye, Kolombiya Donanması için sekiz korvet inşa etmek için sözleşmeler için yarışan iki önemli şirkete sahip. Kolombiya, Brezilya’dan sonra Türkiye’nin Latin Amerika’daki en büyük ikinci ticaret ortağıdır. Ankara ayrıca Latin Amerika ülkelerindeki büyükelçilik sayısını altıdan 18’e çıkardı ve bölge ile ticaret yaklaşık 1 milyar dolardan 15 milyar dolara yükseldi.

Türkiye’nin pek çok bölgesel örgütle ilişkisi Batı’ya sırtını döndüğü anlamına gelmiyor, ancak Ankara’nın ulusal çıkarları uğruna ekonomik ve güvenlik fırsatlarını çeşitli ortaklarla çeşitlendirmeyi amaçladığı açık.

Sinem Cengiz, Türkiye’nin Orta Doğu ile ilişkileri konusunda uzmanlaşmış bir Türk siyasi analisttir. Twitter: @SinemCngz

Feragatname: Bu bölümde yazarlar tarafından ifade edilen görüşler kendilerine aittir ve Arab News’in görüşlerini yansıtmayabilir.