Mart 19, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Türkiye Fikri Mülkiyet Mahkemesi, markanın sadece internet ortamında kullanılmasını “marka kullanımı” olarak değerlendirmiştir. – marka

Türkiye Fikri Mülkiyet Mahkemesi, markanın sadece internet ortamında kullanılmasını “marka kullanımı” olarak değerlendirmiştir.  – marka

Bu makaleyi yazdırmak için tek ihtiyacınız olan Mondaq.com’a kaydolmak veya oturum açmak.

Yiğit Demir v Afra Tafra Film Yapım ve Prodüksiyon Limited Şirketi & Türk Patent ve Marka KurumuAnkara 2ikinci kısaltma Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Hukuk Mahkemesi, Dava No. 2021/357 H, 18 Mayıs 2022

Markanın alan adı, web sitesi ve sosyal medya hesaplarında yalnızca kullanımı, gerçek satışına dair herhangi bir kanıt olmasa bile, Ticari Markanın kullanımı olarak kabul edilir ve ayrıca Markanın diğer öncelikli hakları olarak nitelendirilir.

Yasal bağlam

Dava, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun nihai kararının hükümsüz kılınmasına ilişkindi.

Davanın dayanağı, “Başvuru tarihinden veya rüçhan tarihinden önce tescil edilmemiş bir marka veya ticaret sırasında kullanılan başka bir marka için kazanılmış bir hak varsa, itiraz üzerine marka tescil başvurusunun reddedilmesi gerektiği, ” ve 6/6 ncı maddesinde, “Tescil talep edilen markanın bir kişinin adını, ticari unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya başka bir kişiye ait diğer fikri mülkiyet haklarını içermesi halinde, sahibinin talebi üzerine başvuruyu reddeder”, ve 6698 sayılı Türk Sınai Mülkiyet Kanununun “5 ve 6 ncı maddelerde belirtilen koşullardan birinin gerçekleşmesi halinde mahkemece markanın hükümsüzlüğüne karar verilir” şeklindeki 25 inci maddesi. 6769.

Böylece, markanın gerçek mülkiyeti ve diğer kişilerin önceki hakları, 6698 sayılı Türk Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. 6769, sadece bir ticari markayı tescil etmeyi reddetmek için değil, aynı zamanda ticari markayı hükümsüz kılmak için de göreceli sebepler.

gerçekler

Davalı Afra Tafra Film Yapım ve Prodüksiyon Limited Şirketi, “Afratafra & cihaz” markasının No. 30, 35, 37, 38, 39, 41 ve 43 kategorilerinde yer alan tüm mal ve hizmetlerle ilgili olarak 14 Haziran 2017 tarihinde 2017/54560. Başvuru yayınlanmış ve davacı, bu yayına itirazını sunmuştur. “Afratafra” markasının gerçek mülkiyeti ve sahip olduğu önceki haklar, aynı markanın alan adı, web sitesi ve sosyal medya kullanımları yoluyla özellikle reklam, pazarlama, halkla ilişkiler ve ilgili hizmetler ile ilgili olarak 35. Sınıf, radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde 38. Sınıfta ve 41. Sınıfta spor, kültür ve eğlence etkinlikleri.

READ  51. Sezonda denenecek yeni Iowa Şehri Çiftçi Pazarı satıcıları

Tartışmalı ticari markaların resimleri aşağıda verilmiştir:

davacının işareti

Davalının ticari marka başvurusu

1194830b.jpg

Türk Patent ve Marka Kurumu, ihtilaflı markaların halk nezdinde kafa karışıklığı yaratması nedeniyle kafa karıştıracak kadar benzer olmadıklarını ve ihtilaflı markanın daha önce ticarette kullanılmasının ve ihtilaflı marka üzerinde daha önce kazanılmış hak taleplerinin karşı sınıflarda bulunmadığını tespit etmiştir. kanıtlanmıştır ve bu nedenle muhalefet reddedilmiştir.

Davacı, ilan edilen kararın iptali için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmıştır. Türk Fikri Mülkiyet Mahkemesi de, ihtilaflı markalar arasında benzerlik bulunmadığı ve ihtilaflı markanın ticarette önceki kullanımının ve ihtilaflı markada daha önce kazanılmış hak iddialarının karşı sınıflarda kanıtlanmadığına hükmederek davayı reddetmiştir.

Davacı gerekçeli mahkemenin kararını temyiz etmiş ve Bölge Temyiz Mahkemesi (RCoA) kararı bozmuştur. Kararın geri alınmasında, “İlk derece mahkemesinin incelemeye uygun olmayan ve davacının iddialarını incelemeyen bilirkişi raporunu esas aldığı belirtildi. Anılan kararda ayrıca “Davacının uyuşmazlık için çok önemli olan çevrimiçi markayı kullandığına dair delilin, Türkçe’de düzenlenen adil yargılanma hakkının bileşenlerinden biri olan dinlenilme hakkını ihlal edebileceği” savunuldu. anayasa.

Yeniden yargılama sonunda alt mahkeme, gerçek mülkiyete ilişkin iddiaların kanıtlanamayacağına karar verdi. Ancak mahkeme, marka başvurusu öncesinde alan adının (afratafra.org) tescil edilmesinin, davacının ihtilaflı markayı internet sitesinde aynı alan adı altında kullanmasının ve yine o alan adının, internet sitesinin tanıtımının yapılmasının, ve hesaplarındaki tartışmalı işaret, sosyal medyada bir marka. Böylece mahkeme, Türk Fikri Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesinin 6. fıkrasına göre, davacının daha önce alan adı yoluyla edindiği daha önce bahsedilen marka üzerinde başka fikri mülkiyet haklarına sahip olduğunu tespit etmiş ve davayı kısmen kabul etmiştir.

Buna göre, Asliye Hukuk Mahkemesi, Türk Patent, Marka ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun reklam, pazarlama, halkla ilişkiler ve ilgili hizmetler ile ilgili olarak 35. sınıfta, radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde 38. sınıfta verdiği nihai kararı geçersiz kıldı. , ve 41. Sınıfta yer alan spor, kültür ve eğlence etkinlikleri .

READ  Westmoreland Etkinlikleri: Tatildeyken Türkiye Yemeği, Çilek Festivali ve İncil Okulları

Analitik

Asliye Hukuk Mahkemesi, yeniden yargılamanın ardından önceki kararını değiştirdiği için taraflar Bölge Tahkim Mahkemesi’ne ve daha sonra Yargıtay’a (YÖK) başvurarak karar henüz kesinleşmedi.

pratik önem

6769 sayılı Türk Sınai Mülkiyet Kanunu’na (Türk Fikri Mülkiyet Kanunu) göre markaların kullanıldığını ispat yükü farklı durumlarda ortaya çıkabilmektedir.

  • Marka kullanımının ispatı, Türk Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında marka tescili reddinin nispi sebeplerinden biri olarak düzenlenen karıştırılma potansiyeli ile yakından ilişkilidir. Bu itibarla, karıştırılma ihtimali kapsamında yapılan itirazlarda ve itiraz sebebi olan markanın, karşı marka için başvuru tarihinden itibaren en az beş yıl süreyle tescil edilmiş olması halinde, başvuru sahibi, ticari marka kullanımına ilişkin kanıt talep edebilir. (Türk Fikri Mülkiyet Kanunu 19. maddesinin 2. fıkrası).
  • Marka tecavüzü ve marka tecavüz davalarında da karıştırılma olasılığı kritik sebepler arasında yer almaktadır. Dolayısıyla markanın kullanıldığını ispat etme yükümlülüğü, davalı tarafından belirtilen davalarda da savunma olarak sunulabilir.
  • Türk Fikri Mülkiyet Kanunu’na göre marka sahibi, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde markayı Türkiye’de kullanmakla yükümlüdür (Madde 9 birinci fıkra). Bu yükümlülüğe uyulmaması, Türk Fikri Mülkiyet Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrasının “a” bendi uyarınca marka tescilinin sona ermesine neden olabilir. Bu bağlamda marka kullanımının ispatı, marka feshi sürecinde de söz konusu olabilir.

Bu pozisyonlar aynı zamanda markaların kullanım kanıtı kavramının Türk markalarının uygulamasında büyük önem taşıdığını göstermektedir. Bu aşamalarda, markanın kullanımını kanıtlamak için hangi delillerin kullanılabileceği sorusu ortaya çıkmaktadır.

Bu hususları örneklendirmek amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından 2017 yılında bir “Marka Kullanım Kanıtı Rehberi” yayınlanmıştır. Söz konusu deliller incelendiğinde TÜRKPATENT’in ispatta baskın belge olarak fatura aradığı tartışılmazdır. Herhangi bir sınıf ayrımı olmaksızın ticari markaların kullanımı. Diğer bir deyişle, TÜRKPATENT’e göre, bir fatura ibraz edilmedikçe, kategorisi ne olursa olsun, markanın kullanımı gösterilemez. TÜRKPATENT’in kararının mevcut davada da aynı yaklaşıma dayanması bu varsayımı doğrulamaktadır.

Temel bir usul kuralı olarak, her davayı kendi şartlarına göre değerlendirmek gerekir. Uzun süredir devam eden dijital dönüşüm, özellikle pandemi döneminde yadsınamaz bir şekilde hızlandı. Bu nedenle, özellikle söz konusu uyuşmazlığın belirli kategorileri içinde, günümüzde alan adı, web siteleri ve sosyal medyanın bir ticaret aracı olarak kullanıldığı bir gerçektir. Bu nedenle, mevcut uyuşmazlığa konu olan bu kategorilerle ilgili olarak, fatura olmasa bile, çevrimiçi markaların, sosyal medyanın ve ilgili medyanın kullanımı iyice incelenmelidir. Marka kullanım kılavuzunun bahsi geçen kategorilerdeki faturalara daraltılmasının haksız sonuçlara yol açtığı düşünülmektedir. Aynı şekilde, markanın söz konusu kategorilerde kullanımını gösteren geleneksel bir yaklaşıma dayanan değerlendirmeler de mevcut iş davranışını ve gelecekteki iş ilişkilerini gözden kaçıracaktır.

Nitekim bu yorumlar doğrultusunda markanın alan adı, internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında fiili satışına ilişkin herhangi bir kanıt bulunmasa dahi sırf kullanımı markanın kullanımı olarak değerlendirilmiş ve ayrıca markanın kullanımı olarak değerlendirilmiştir. reklam, pazarlama, halkla ilişkiler ve ilgili hizmetler ile ilgili olarak Sınıf 35’te, radyo ve televizyon yayıncılık hizmetleri Sınıf 38’de ve spor, kültür ve eğlence faaliyetleri ile ilgili olarak, fikri mülkiyet haklarının mülkiyetinin kanıtı niteliğindedir. 41. sınıf.

Dolayısıyla bu kararın, markaların kullanımının ispatı ve bu noktada değerlendirilen deliller açısından kritik bir eşiği temsil ettiğine inanılmaktadır. Açıklanan kararın, TÜRKPATENT’in konuya ilişkin katı bakış açısını ve yaklaşımını değiştirmesi bağlamında da etkili olacağına inanılıyor.

Bu makalenin içeriği, konuya genel bir kılavuz sağlamayı amaçlamaktadır. Bu gibi durumlarda uzman tavsiyesi alınması tavsiye edilir.