Yunan Egemenliği, Türkiye ve Batı

Eylül 2022’de Yunan Hava Kuvvetleri, Türkiye ile yaşanan gerilimlerin ortasında filosunu tamamen modernize etmeye yönelik 1,5 milyar ABD Doları tutarındaki bir plan kapsamında, ilk yükseltilmiş F-16 savaş uçağını teslim aldı. [AP]

Haziran sonunda, NATO üyelerinin Finlandiya ve İsveç’in transatlantik savunma ittifakına katılmalarına izin verecek bir uzlaşma anlaşmasına vardıkları bildiriliyor. Altı ay sonra, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki Kuzey ülkesini Ankara’nın isteklerini tatmin edecek şekilde iç güvenlikleri konusunda değişiklikler yapmaya zorlamaya çalışıyor. 30 NATO üyesinden 28’i İsveç ve Finlandiya’nın katılımını onayladı. Türkiye dışında bugüne kadar sadece Macaristan ayakta kaldı.

Temmuz 2019’da Türkiye, Washington’un Rus S-400 karadan havaya füze bataryaları edinilmesine karşı uyarılarını görmezden geldi ve ABD’yi NATO müttefikini F-35 savaş uçağı programından çıkarmaya sevk etti. Bu arada Türkiye, Ukrayna’daki saldırganlığı nedeniyle Rusya’ya yönelik NATO yaptırımlarına katılmayı reddetti.

Ankara, son yıllarda Moskova ile özel bir ilişki geliştirdi ve sürdürdü. Bu ilişki açıkça her iki tarafa da fayda sağlar. Ancak aynı zamanda NATO birlik için tehlike arz ediyor.

Yunanistan’ın egemenliğini kontrol etmek Ankara’nın öncelikli hedefi haline geldi. Bu, Erdoğan ve bakanlarının kamuoyuna yaptığı açıklamalardan kolaylıkla anlaşılmaktadır.

Ayrıca Türkiye, Batı’dan taleplerini Yunanistan’ın egemenlik haklarını da kapsayacak şekilde genişletti. Ankara’nın Ege ve Ege adaları, Girit adası ve Doğu Akdeniz üzerindeki yenilenen iddialarını burada tekrarlamaya gerek yok.

Yunanistan’ın egemenliğini kontrol etmek Ankara’nın öncelikli hedefi haline geldi. Bu, Erdoğan’ın ve hükümetteki bakanlarının kamuoyuna yaptığı açıklamalardan kolayca ayırt edilebilir. Pek çok analist, politikasının seçim zorlamaları tarafından dikte edildiğini söylüyor. Ancak, bu sadece kısmen doğrudur. Türkiye, içeride ve dışarıda Batı’nın güç dengesini sarsmaya çalışan bir güç olarak görünmek istiyor. Bu gayrı resmi pazarlıkta Yunanistan’ın egemenliği ne yazık ki masada.

Eğilim artık oldukça net. Bunu görmeyi reddeden kişi gerçeklikten kopmuştur. Soru zor ve önemli. Atina için Türkiye’nin taleplerinin cevabı net. Ancak bölgesel veya uluslararası düzenin yeniden yapılandırılmasında Yunanistan’ın müzakere masasına gelmesi (ve bunu olumsuz koşullarda yapması) halinde işler karışacaktır. Her zamanki gibi, herhangi bir yanıt kabul edilir.