Orta Doğu uzmanı Hamid Yiğit* yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bölgesel politikasındaki stratejik değişimin bir parçası olarak Suriye’den çekilirken Irak’taki nüfuzunu genişletmek istediğini söyledi. Röportaj Cuma günü Mezopotamya Ajansı’ndan Esra Solin Dal ile. Yiğit’e göre Türkiye’nin Suriye’den çekilmesi, Irak’ta yeni bir yer edinme çabalarıyla bağlantılı ve bölgenin dinamiklerinde önemli bir değişime işaret ediyor.
Yiğit, Türkiye’nin Orta Doğu’ya yaklaşımının değiştiğini vurgulayarak, “Türkiye, Suriye’den çıkması karşılığında artık Irak’ta kendine bir yer açmanın yollarını arıyor.” dedi. Bunun, Türkiye’nin Suriyeli muhalif gruplara verdiği desteğe benzer şekilde Irak’taki müttefik gruplara verdiği desteği de içerebileceğini açıkladı.
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırmasından bu yana bölgesel manzara dramatik bir şekilde değişti ve Orta Doğu’daki güç dengesine yeniden odaklanılmasına yol açtı. Yiğit, İsrail’in Hamas’la çatışmasının birçok bölgesel aktörü cezbettiğini, İran, Hizbullah ve diğer grupların İsrail’e karşı durduğunu, birçok Batılı ve Arap ülkesinin ise pasif kaldığını veya İsrail eylemlerini desteklediğini açıkladı.
Yiğit, Türkiye’nin bölgesel güçlerle gelişen ilişkilerine de değinerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin son yıllarda özellikle Mısır gibi ülkelerle ilişkilerinde agresif dış politika taktiklerinden uzaklaştığını kaydetti. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) geçmişte Müslüman Kardeşler’e verdiği destek bir yükümlülük haline geldi ve Türkiye, Mısırlı Müslüman Kardeşler destekçilerinin İstanbul’daki faaliyetlerinin sınırlandırılması da dahil olmak üzere Mısır’a tavizler vermeye zorlandı.
Türkiye’nin daha geniş jeopolitik manevraları, özellikle de Afrika ve Somali’deki askeri ve ekonomik işbirlikleri, daha pragmatik ve hesaplı ittifaklara doğru bir yönelimi yansıtıyor. Türkiye’nin bölgedeki önceki genişletici politikalarının başarısızlığına işaret ederek, “Bu değişiklik dostluk arzusu değil, zorunlu olarak,” dedi.
Türkiye kendini konumlandırırken, Suriye’den çıkış, İranlı militanların ülkeden çıkarılmasına bağlı olabilir; bu koşulun İsrail tarafından da desteklendiği bildiriliyor. Bu ayrılma, eğer gerçekleşirse, Türkiye’nin dış politikasında önemli bir gelişmeyi temsil edecek ve daha geniş bölge için potansiyel sonuçlar doğuracaktır.
Türkiye’nin, Suriye Ulusal Ordusu (SNA) gibi müttefikleri aracılığıyla Irak ve Suriye’deki nüfuzunu sürdürme hırsı, ülkenin kurmaya çalıştığı hassas dengenin altını çiziyor. Yiğit, “Türkiye, başlangıçta Suriye rejimine karşı savaşmak için desteklediği ancak şimdi öncelikle Kürt güçlerine karşı savaşan SMO’ya yer bulmaya çalışıyor” dedi. Strateji, değişen ittifaklar ve bölgesel çatışmalarla mücadele eden Türkiye’nin yıllar içinde geliştirdiği karmaşık ittifaklar ağını vurguluyor.
Yiğit, Türkiye’nin özellikle Irak’ta askeri müdahalelere olan güveninin devam etmesinin iç siyasi baskıları yansıttığını belirterek, “Hükümet iç sorunlarla karşılaştığında, odak noktasını değiştirmenin bir yolu olarak Kürtlere karşı askeri operasyonlara yöneliyor.”
Orta Doğu uzmanı ve yazar Hamide Yiğit, 2011’den bu yana yoğun olarak Suriye çatışmasına ve daha geniş bölgesel dinamiklere odaklandı. Çalışmaları Ortadoğu’daki emperyalist müdahaleleri, özellikle Suriye’yi vurgulayarak eleştirel bir biçimde inceliyor. Yiğit’in ilk büyük eseri olan “Suriye Gerçeği: Savaş kapımızda, duyan var mı” yaklaşan krize dikkat çekiyor ve konuyla ilgili birçok makale yayınladı. Ayrıca Suriye ve Mısır ile ilgili Arapça eserler tercüme etmiş, çeşitli yayınlara katkıda bulunmuş, bölgesel çatışmalar ve siyasi gelişmelere ilişkin derinlemesine analizler sunmuştur.
“Gıda öncüsü. Tutkulu baş belası. Kahve fanatiği. Genel analist. Sertifikalı içerik yaratıcısı. Yaşam boyu müzik uzmanı. Alkol uzmanı.”
More Stories
Türkiye’de trafik bildirimlerine yeni şartlar
Wonderkids yurt dışında başarılı oluyor ancak Türk futbolunda eski alışkanlıklar kolay kolay silinmiyor | Türkiye
Türkiye, Asiaport OPS hizmeti sunan ilk liman oldu