Kasım 22, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Türkiye’nin Metropolis bölgesinde 1800 yıllık kafası kesilmiş Yunan heykeli bulundu

Türkiye’nin Metropolis bölgesinde 1800 yıllık kafası kesilmiş Yunan heykeli bulundu

Türkiye’nin batısındaki antik Yunan şehri Metropolis’te arkeologlar, 1800 yıllık başsız bir kadının mermer heykelini keşfettiler.

Başı ve kolları olmamasına rağmen, heykelin geri kalanı iyi korunmuş durumda ve dökümlü giysiler içinde bir kadını tasvir ediyor.

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazı Dairesi ve Celal Bayar Üniversitesi, antik kenti yıllardır ortaklaşa inceliyor.

“Ana Tanrıların Şehri” olarak bilinen Metropolis, antik sahil kenti Efes’ten 28 mil ve modern Türk şehri İzmir’den 25 mil uzaklıkta bulunuyordu.

Şimdiye kadar alanda çalışan arkeologlar, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler ve yapılar keşfettiler. Roma buluntuları şunları içerir: balestra (güreş salonu), mozaikler, seramikler, meclis binası ve sütunlu galeri.

Metropol kazılarının yeri ve önemi:

Metropolis, bölgenin Seleukos İmparatorluğu’nun kontrolü altında olduğu MÖ 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Helenistik dönemde altın çağına ulaşmış ve Bizans döneminde dini bir güç merkezi olarak hizmet vermiştir.

Metropolis’teki kazılar 1990’dan beri devam ediyor. Sabancı Vakfı, çalışmayı destekleyen bir hayır kurumu.

Türkiye’nin Metropolis bölgesinde başsız 1800 yıllık bir Yunan heykeli bulundu. Kaynak: TC Kültür ve Turizm Bakanlığı.

Antik kentin öne çıkan özelliklerinden biri, MÖ 3. yüzyıla tarihlenen Helenistik tiyatrodur. Kazılar sırasında ortaya çıkarılan Roma dönemine ait yapılar arasında spor kompleksleri, evler, dükkânlar, banyolar, umumi tuvalet, sokaklar ve caddeler bulunuyor.

Bu yılın başlarında, Metropolis bölgesinde çalışan arkeologlar, geç Roma ya da erken Bizans dönemine (MS 284-750) tarihlenen devasa sarnıçların keşfini de duyurdular.

Toplamda yaklaşık 600 ton su tutabilen sarnıçlar, muhtemelen bir şehir hamamına su sağlıyordu ve Metropolis’in kuşatma altındayken toplam su ihtiyacı, diğer kaynakları kullanılamaz hale getirdi.

Bu buluntuların çoğu şu anda İzmir Sanat ve Tarih Müzesi, İzmir Arkeoloji Müzesi ve Selçuk Efes Müzesi’nde sergilenmektedir.

Kaynak: Smithsonian Dergisi.