kaydeden Purak Akıncı
ANKARA, 15 Mayıs (Xinhua) — Flamingolar, balıkçıllar, pelikanlar… Türkiye’nin göçmen kuş türlerinin bu yıl başkent Ankara’nın göl ve göletlerine geri dönmesi yerel kuş gözlemcilerini sevindirdi.
6 milyon nüfuslu hareketli şehre kısa bir mesafede Gölbaşı ilçesinde yer alan Chel Kabani Baraj Gölü ve Mohan Gölü, her bahar ve yaz aylarında çok çeşitli göçmen su kuşlarına ev sahipliği yapıyor.
Serin ama güneşli bir sabahta yaban hayatı fotoğrafçısı, kuş gözlemcisi ve meraklısı Melih Özbek, sığ göletler, sazlıklar ve çok sayıda kuşun yaşadığı tarlalarla çevrili sulak alan habitatı olan Sel Kabani Baraj Gölü’nde fotoğraf çekmekle meşguldü. pembe flamingolar dahil.
Xinhua’ya, “Pek çok tür Ankara’nın göllerine konaklamak veya üremek için geliyor. Bu nedenle Mohan Gölü ve çevresindeki sulak alanlar göçmen kuşlar için bir vaha görevi görüyor” dedi.
Kuş gözlemcisi, “Bu kadar çok göçmen kuş türünün bulunduğu çok fazla şehir yok. Ankara bu konuda öne çıkıyor” dedi.
Mogan Gölü ve yakınındaki göletlerde üreyen diğer kuş türleri arasında yaban ördekleri, büyük tepeli batağan, küçük batağan, alaca balıkçıl ve küçük balaban yer alıyor.
1990 yılında Mohan Gölü, Özel Koruma Altındaki Eko Alan ilan edildi. Kış aylarında kuzey ülkelerinden deniz kuşlarının Türkiye’ye geldiği görülmekte, yaz aylarında ise demirli ördek ve kırmızı tepeli patka gibi türler yumurtalarını burada kuluçkalamaktadır.
Özbek, Türkiye’deki kuş türlerinin yarısının Mohan Gölü ve çevresindeki sulak alanlarda bulunduğunu, bu durumun bu gölü kuş gözlemcileri için bir cennet haline getirdiğini anlattı.
Türkiye coğrafi olarak kış kuşlarının önemli bir göç yolu olan Akdeniz-Karadeniz göç yolu üzerinde yer almaktadır. Sonbaharda Avrupa’dan Afrika’ya göç eden çeşitli türlerdeki kuşlar, Türkiye semalarını geçerek ilkbaharda aynı yoldan evlerine dönüyor.
Ancak Türkiye’deki kuş türleri hem insan hem de doğa faktörlerinden kaynaklanan tehditlerle karşı karşıyadır.
Kâr amacı gütmeyen Türkiye Doğa Derneği’ne göre, Türkiye’deki 300’ü aşkın kuş türünün yüzde 55’i, başta su projeleri olmak üzere doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi nedeniyle son on yılda yok oldu.
Derneğin Mayıs 2023’te yayınladığı bir rapora göre, yıllar geçtikçe insanlar tarımsal amaçlarla veya kalkınma projeleri için sulak alanları kurutarak habitat kaybına neden oluyor.
Kuraklığın da arttığına dikkat çekilen açıklamada, yarım asırdır uygulanan yanlış su ve tarım politikaları nedeniyle Anadolu’nun sulak alanlarının yok edildiği belirtildi.
Türkiye, Sulak Alanların Korunması ve Sürdürülebilir Kullanımına İlişkin Sözleşme olan Ramsar Sözleşmesi’ne taraftır. Ancak bazı sulak alanlar için alarm zilleri çalıyor ancak koruma çalışmaları sürüyor.
Özbek, “Anadolu’daki sulak alanlar giderek daralıyor. Bazı göletler ve göller çoktan kurudu.” Bunun zararlı insan faaliyetleri ve iklim değişikliğinden kaynaklandığını söyledi.
Bu arada, “İç Anadolu’da sulak alanlara zarar veren, hatta büyük obruklar oluşturan onbinlerce ruhsatsız kuyu bulunuyor” diye konuştu. ■
“Gıda öncüsü. Tutkulu baş belası. Kahve fanatiği. Genel analist. Sertifikalı içerik yaratıcısı. Yaşam boyu müzik uzmanı. Alkol uzmanı.”
More Stories
Türkiye’de trafik bildirimlerine yeni şartlar
Wonderkids yurt dışında başarılı oluyor ancak Türk futbolunda eski alışkanlıklar kolay kolay silinmiyor | Türkiye
Türkiye, Asiaport OPS hizmeti sunan ilk liman oldu