AKP 2002’de iktidara geldiğinden beri toplumsal sorunları bir araştırmacı titizliğiyle ele almıştır. AKP hükümeti, enerjisini yoksulluk sorunu, halkın devlete karşı izolasyonu, kamu ve özel yatırım eksikliği gibi ülkenin en acil sorunlarına odaklayarak halkın beklentilerini karşılamaya kararlıydı.
AK, yetersiz derslikler, hastaneler, otoyollar ve havaalanları gibi eğitim, sağlık ve ulaşımdaki kronik sorunlar, şehirlerdeki temiz suya erişim için acil talep, büyük konut sorunu ve çevre sorunları üzerinde çok çalıştı. AKP, bu konulara ek olarak, özellikle enerji sektöründe, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamak için gerekli altyapı yatırımlarını yapmak için büyük çaba sarf etmiştir.
AKP’nin siyasi iktidarının yirmi yılı boyunca, Türkiye’de sosyoloji de köklü bir değişim geçirdi. Kırsal nüfusun önemli ölçüde azalmasıyla birlikte ülkedeki kentleşme oranı da aynı derecede artmıştır.
Bilgi toplumunun yükselişi ile yeni iletişim kanallarının açılması, okullaşma oranlarının artması, üniversite mezunlarının sayısının artması ve geleneksel üretim biçimlerinin dönüşümü, yeni bireysel ve toplumsal dayatma yaratan yeni bir toplumsal yapı yarattı. talepler.
Dünya hızla dijital çağa girerken, yirmi yıllık AKP Türkiye’nin değişen sosyolojisini yeniden yorumlayarak ülkeyi yeni ufuklar açmaya mı götürecek, yoksa 2020’den önce aynı eski sorunlara mı saplanacak?
dijital çağ
Türkiye’de sosyoloji köklü bir değişime uğramış olsa da, seçmenler genel olarak yeni bir lider arayışında değiller. AKP, aradan geçen 20 yıla rağmen %38-40 oy oranıyla ülkedeki lider siyasi parti olmaya devam ediyor.
AKP, ülkenin altyapı ihtiyaçlarını tamamladıktan ve yukarıda sayılan konularda halkın taleplerinin çoğunu karşıladıktan sonra, artık somut politikalar geliştirerek yeni bireysel ve toplumsal taleplere yönelmeyi gerektiriyor.
AKP üçüncü on yılında enerjisini şu konulara odaklamalıdır: eğitim ve sağlık sektörlerinin kalitesi, eğitimin uluslararasılaşması, sağlık turizmi, araştırma ve geliştirme, halihazırda üretimde olan bilgi teknolojileri, savunma ve sağlıkta uluslararası rekabet sanayi ve dijital ekonomik devrim.
yeni model
Her dönemin kendi devrimci ekonomik modelleri vardır. Son yıllarda, silahlı veya silahsız insansız hava araçlarının askeri teknolojisi, modern savaş alanında devrim yarattı. Son on yılda Türkiye drone teknolojisinde bir dünya gücü haline geldi. Ancak AKP hükümetinin dijital devrime yoğun ilgisi askeri teknoloji ile sınırlı değil.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin bir milyon yazılımcı yetiştireceğini açıklamıştı. Türkiye, teknolojik altyapısı ve çok sayıda prestijli üniversitesi ile Ortadoğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Türk ülkelerine kadar bölgede bir teknoloji ve bilim merkezi olma potansiyeline sahiptir.
Dünya dijital bir devrim yaşarken, Türkiye dinamik nüfusu, 200 üniversitesi, binlerce teknoloji parkı ve Ar-Ge merkezi ile uluslararası pazarda önde. 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru ilerleyen AKP’nin ana vizyonunun bu olacağını düşünüyorum.
“Bedava müzik aşığı. Sert yemek fanatiği. Troublemaker. Organizatör. Bacon fanatiği. Zombi aşığı. Seyahat bilimcisi.”
More Stories
Maliye Bakanı: Türkiye enflasyonla mücadele ederken büyüme sorunu yaşamıyor
214 Türk şirketi Stevie Uluslararası İşletme Ödülü’nü kazandı
Çinli otomobil üreticisi Chery, Türkiye’nin Samsun şehrinde fabrika kurmayı planlıyor