Türkiye ile Ermenistan arasında iyi bir diyalog var ve ikili ilişkileri on yılı aşkın bir süredir durma noktasında. Geçen ay güneydeki Antalya ilinde yapılan bir toplantıda, iki taraf “koşulsuz” diplomatik ilişkiler kurma ve sınırlarını ticaret için yeniden açmaya yönelik varsayılan çabaları sürdürme konusunda anlaşmaya vardı.
Müzakereler, iki ülkenin ilişkileri normalleştirmek için özel elçiler atadığı Aralık ayında yeniden başladı. Rusya ve Azerbaycan bu hareketi destekledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Moskova’nın Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesini memnuniyetle karşıladığını söyledi. İki ülke arasındaki uzlaşmanın bölgenin refahına katkıda bulunacağını da sözlerine ekledi. Lavrov, geçen hafta Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Nicolas Pacchinian’ın geçen yılın sonlarında kamuoyuna açıklamalarda bulunmalarının ardından, müzakerelere hazır olduklarını söyleyerek temerrüt başladı. Bu haberlerin ardından yeniden seçilen büyükelçiler, 14 Ocak ve 24 Şubat tarihlerinde Moskova’da bir araya geldi. Müzakerelere ön koşul olmaksızın devam etme konusunda mutabık kalındı. O zamandan beri Türkiye ile Ermenistan arasında uçuşlar başladı.
2009: Açılış yılı
Aslında, 2009’daki normalleşme sürecinden bu yana Türkiye ve Ermenistan, ilişkileri yeniden tesis etmek ve ortak sınırlarını açmak için bir barış anlaşması imzaladılar, ancak anlaşma hiçbir zaman onaylanmadı. Sınır, 1993 yılında Karabağ, Dağlık Karabağ ve Azerbaycan’ın yedi çevre ilçesinde Ermeni kuvvetlerinin kontrolü ele geçirmesine tepki olarak kapatıldı.
2009 yılında bir gazeteci olarak Karaçi’ye gittim ve dolaştım. Şuşa şehrinin ne kadar çaresiz ve yalnız olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Bir zamanlar bölgenin en güzel şehriydi ve savaştan sonra hayalet kasaba oldu.
Şimdi, Ermenistan ile 45 günlük savaşın ardından 2020’de Azerbaycan’ın zaferi ile Ermeni kuvvetleri bu bölgelerin çoğunun kontrolünü kaybederek, Bagu’ya Karabağ’ın kaybından zarar gören güven verdi. Azerbaycan’ın normalleşme sürecini desteklemesinin temel nedeni budur.
Sınırların açılması ve ilişkilerin normalleştirilmesinin her iki tarafa da yardımcı olacağını düşünüyorum. Bu özellikle karayla çevrili bir ülke olan Ermenistan için geçerlidir.
Nesiller boyu birlikte yaşayan iki ulusun sınırlarını birbirine kapatması talihsiz bir durumdur. Ermeniler ve Türkler arkadaştan ötedir. Aynı bağlamı, manzarayı, gelenekleri ve daha fazlasını paylaşıyoruz. 1915’in trajik olayları artık ilişkilere engel olmamalıdır.
Ermenilere sempati duymak ve acılarını hissetmek önemlidir, ancak her iki ülke için de dostane ve olumlu bir gelecek için ilerlemeliyiz.
“Gıda öncüsü. Tutkulu baş belası. Kahve fanatiği. Genel analist. Sertifikalı içerik yaratıcısı. Yaşam boyu müzik uzmanı. Alkol uzmanı.”
More Stories
Türkiye’de trafik bildirimlerine yeni şartlar
Wonderkids yurt dışında başarılı oluyor ancak Türk futbolunda eski alışkanlıklar kolay kolay silinmiyor | Türkiye
Türkiye, Asiaport OPS hizmeti sunan ilk liman oldu