Nisan 20, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Türkiye ve Ermenistan ilişkileri normalleştirmek için elçiler atadı

Türk Dışişleri Bakanı, Türkiye ve Ermenistan’ın aralarındaki ilişkileri normalleştirmeye yönelik adımları görüşmek üzere özel temsilciler atayacağını söyledi.

Pazartesi günü geç saatlerde bakanlığının bütçesiyle ilgili bir tartışma sırasında Meclis’te konuşan Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul ile Erivan arasındaki charter seferlerinin yakında yeniden başlayacağını söyledi.

Çavuşoğlu parlamentoya verdiği demeçte, “Azerbaycan ile istişarelerde bulunduk. Normalleşme yolunda adımlar atmak için yakında Ermenistan ile karşılıklı özel temsilciler atayacağız ve her adımda Azerbaycan ile birlikte çalışacağız.” dedi.

Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki yoktur ve Türkiye, Dağlık Karabağ bölgesi konusunda Ermenistan ile bir çatışmaya giren Azerbaycan ile dayanışma göstermek amacıyla 1993 yılında ortak sınırlarını kapatmıştır.

2009’da Ankara ve Erivan, resmi ilişkiler kurmak ve ortak sınırlarını açmak için bir anlaşmaya vardılar, ancak Türkiye daha sonra Ermenistan Dağlık Karabağ’dan çekilene kadar anlaşmayı onaylayamayacağını söyledi. Bölge Azerbaycan’ın içindedir, ancak Ermenistan tarafından desteklenen etnik Ermeni güçlerinin kontrolü altındaydı.

Geçen yıl Türkiye, Ermenistan ile Dağlık Karabağ konusunda altı hafta süren ve Rusya’nın arabuluculuğunda yapılan ve Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ın büyük bir bölümünü kontrol ettiği bir barış anlaşmasıyla sona eren altı haftalık anlaşmazlıkta Azerbaycan’ı güçlü bir şekilde destekledi.

Kavusolgo, ilişkileri normalleştirmeye yönelik adımlar hakkında daha fazla ayrıntı vermedi, ancak parlamentoya Türkiye ve Azerbaycan’ın Kafkas bölgesine barış ve refah getirmek için “yoğun diplomatik” çabalar içinde olduklarını söyledi.

Türkiye ve Ermenistan, Osmanlı Türkiye’sinde 1915’te başlayan katliamlar, tehcir ve zorunlu yürüyüşlerde tahminen 1,5 milyon Ermeni’nin öldürülmesi üzerine bir yüzyıldan fazla bir süredir kan davası içinde. Tarihçiler olayı büyük ölçüde bir soykırım olarak görüyorlar.

Türkiye, o dönemde birçok kişinin ölümünü kabul ederek buna soykırım demeyi şiddetle reddediyor, ancak ölü sayısının abartılı olduğu ve ölümlerin sivil huzursuzluktan kaynaklandığı konusunda ısrar ediyor.