Nisan 18, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

Türkiye AB-Rusya ilişkilerini yapabilir veya bozabilir

Almanya’nın Helmut Kohl’dan sonra en uzun süre görev yapan başbakanı Angela Merkel ve fiili Avrupa Birliği lideri, Eylül 2021’de görevi bırakacak. Bu siyasi değişimin, mülteci krizlerinden iklim değişikliğine kadar birçok küresel soruna yansımaları olacak. Kıta Avrupası siyasetinde ve yirmi birinci yüzyıl siyasetinde önemli bir figür olarak, Merkel’in uluslararası sahnede yokluğu, tıpkı varlığı gibi yeni ittifaklar ve düşmanlıklar oluşturacaktır. Ancak Merkel, Avrupa komşuluğundaki iki güçlü adamla birlikte son yirmi yılın zorluklarıyla karşı karşıya kaldı: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye’den Recep Tayyip Erdoğan.

Avrupa Birliği, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, yirmi birinci yüzyılın ilk on yılından bu yana kıtanın siyasi ve sosyal iklimini şekillendirdi. Rusya ve Türkiye 2000’li yıllarda rakip olarak kalırken, Orta Doğu ve Güney Kafkasya’da kırılgan bir askeri ve ekonomik ortaklık geliştirdiler. Yüzyıllardır Rus saldırganlığına karşı Batı’nın geleneksel müttefiki olan Türkiye’nin jeopolitik değişimi, AB’nin son krizler karşısındaki direncini etkilemiştir. Birçok Avrupa başkenti, Rus savunma sistemlerini satın almasının veya NATO’dan izole edilmesinin ardından Türkiye’nin siyasi emelleri konusunda tereddüt etti. Ancak Ankara’nın savunma sanayiindeki gerçek başarıları, Avrupa Birliği’nin askeri-sanayi kompleksini ve Moskova’ya karşı konumunu yeniden yapılandırabilir.

Türkiye’nin Libya, Dağlık Karabağ ve Suriye’deki askeri varlığı ve Ukrayna’ya devam eden askeri desteği, Merkel’den sonraki on yılda Avrupa savunmasını güçlendirebilir. Bir NATO üyesi ve geleneksel Batı müttefiki olarak Ankara’nın NATO Vizyon 2030 çerçevesindeki yeri, Rusya ile ilişkilerinin yeniden dengelenmesine önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Ayrıca Ankara’nın Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Letonya ve Polonya’ya yaptığı sözleşmeli satışlarla Avrupa askeri-sanayi kompleksinin gidişatını değiştireceği görülüyor. Baltık ülkelerinin yükselen bir ortağı olarak Türkiye, Doğu Avrupa’da kalan tek Rus müşteri devleti olan Belarus üzerindeki etkisini genişletmeyi planlıyor. Böylece Ankara, Moskova’ya rakip ve Merkel’den sonra Avrupa Birliği’nin önemli bir müttefiki olabilir.

Öte yandan Kremlin, Türkiye’nin komşu ülkelerdeki ve bağımlı ülkelerdeki hareketlerini izliyor. Rusya’nın askeri-sanayi kompleksinin bir parçası olan ZALA Aero Group, Türkiye’nin artan askeri nüfuzuna karşı çıkarak test gösterilerinde Türkiye’nin İnsansız Muharebe Hava Aracı (UCAV) TB2’yi doğrudan hedef aldı. Moskova, Avrupa ile Türkiye arasındaki zayıf ilişkilere önem veriyor. Rusya, Avrupa Birliği için birçok güvenlik riski oluşturan Doğu Akdeniz’e yoğun yatırım yapıyor. Ankara ve Moskova, Macaristan ve Polonya gibi Avrupa Birliği’ne şüpheyle bakan hükümetler üzerindeki etkilerini artırmaya çalışıyor. Eylül 2021’den önce bile Avrupa ve çevresi, Rusya ile Türkiye arasındaki Büyük Oyunun hedefi haline geldi.

Ancak, Avrupa Birliği, ABD ve NATO liderliğinin insan hakları ve demokrasi konusundaki ortak çıkarları, Türkiye ile acil bir ortaklığı engelleyebilir. Mülteci krizinden karşılıklı içişlerine müdahale iddialarına kadar Avrupa-Türkiye ilişkilerinin aşılması gereken birçok sorunu var. Ankara ve Brüksel karşılıklı bir anlayış geliştirirse, ortaklıkları Avrupa-Rusya ilişkilerinin doğasını da yeniden şekillendirebilir. Aksi takdirde, Avrupa’nın doğu komşuluğunda Rus-Türk işbirliği, Merkel’in ayrılmasından sonra birliğin birliğini ve gücünü tehdit edebilir.

Oğul Tuna, California Üniversitesi, Irvine’de doktora öğrencisi ve Türkiye Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacıdır. Araştırma ilgi alanları eski Sovyetler Birliği’ndeki sınır ötesi hareketlerin pusulasıdır. Tuna, bağımsız Türk gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Twitter: Tweet yerleştirme

Fotoğraf: Reuters