İstanbul’da yakın zamanda yapılan bir iş toplantısında, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hükümetin enflasyonu 2025 yılında yüzde 20’nin altına düşürme hedefini ve 2026 yılına kadar enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi planladığını duyurdu.
İstanbul’daki Ümraniye İş Forumu’nda konuşan Yılmaz, ülkenin ekonomik programına siyasi ve toplumsal desteğin önemini vurguladı.
“Herhangi bir ekonomik programın başarısı, aldığı siyasi ve toplumsal desteğe bağlıdır. “Bu unsurlar mevcutsa program kesinlikle başarılı olacaktır.”
Türkiye’de ekonomik istikrar ve büyüme
Yılmaz, belirsizliğin ekonomiye en çok zarar veren faktör olduğunu vurgulayarak, “Belirsizlik ne kadar büyükse ekonomik etkisi de o kadar büyük olur.”
Türkiye’nin şu anda belirsizliğin önemli ölçüde azaldığı bir dönemden geçtiğini vurguladı. Yılmaz, “Siyasi belirsizliklerin genel ve yerel seçimlerle giderilmesi ve orta vadeli programın sağladığı politika netliğiyle istikrar ve güvenle yolumuza devam ediyoruz” dedi.
Türkiye’de ekonomik büyümenin en önemli öncelik olmaya devam ettiğini ekledi. Yılmaz, “Bizim gibi gelişmekte olan bir ülke için büyüme şarttır. Büyümeyi belli bir seviyede tutmamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, sürdürülebilir ve istikrarlı bir ekonominin temel direkleri olan yatırıma, istihdama, üretime ve ihracata sürekli vurgu yapıyor” dedi.
Türkiye’nin son 20 yılda ortalama yüzde 5,4, dünya ortalaması ise yüzde 3,6 olan güçlü büyüme performansına dikkat çekti.
Türkiye’de enflasyon ve ekonomik denge
Yılmaz, Türkiye’nin geçen yıl yüzde 5,1 büyüme kaydettiğini, 2023 yılını 1,3 trilyon doları aşan milli gelirle, kişi başına düşen gelirin ise 15 bin dolara yaklaşarak kapatmayı beklediklerini belirtti.
Enflasyonla mücadelemize rağmen bu yılın ilk yarısında yüzde 3,8 büyümeyi başardık. “Dengeli bir büyüme stratejisi izliyoruz.”
Başkan Yardımcısı, enflasyonu düşürmenin uzun vadeli ekonomik istikrarın ve yatırımları artırmanın anahtarı olduğunu kaydetti.
“Tarih, Türkiye’de enflasyonun yüksek olduğu dönemlere düşük büyümenin eşlik ettiğini gösteriyor. Tam tersine, özellikle AKP döneminde enflasyonun düşük olduğu dönemlerde ortalama yüzde 5,4 büyüme oranları gördük.
“Bu, enflasyonun düşürülmesinin istikrarlı ve yüksek büyümenin anahtarı olduğunu gösteriyor.”
Ekonomik dönüşümün aşamaları
Yılmaz, enflasyonun düşürülmesi için üç aşamalı bir yaklaşım belirledi: Geçiş aşaması, enflasyonda düşüş ve kalıcı fiyat istikrarı aşaması.
“Geçiş aşamasını bu yılın haziran ayında tamamladık. Depremin etkisine rağmen geçen yıl bütçe açığı GSYİH’nın yüzde 5,2’siydi, bu yıl da deprem giderleri olmadan açığın yüzde 4,9’a ulaşmasını bekliyoruz. Gerçek oran %1,6’ya ulaştı.
“Gelecek yıl depremin etkisinin azalmasını, bütçe açığının ise yüzde 3 civarında olmasını bekliyoruz.”
Yılmaz, Türkiye’nin geçen yıl 60 milyar dolara ulaşan ancak şu anda 20 milyar doların altına düşen ve yıl sonu hedefinin GSYH’nin yüzde 1,7’si olan cari açığında da önemli iyileşmeler yaşandığına dikkat çekti.
Yapısal reformlar ve politika odağı
Yılmaz, yapısal reformların rolüne vurgu yaparak, “Para ve maliye politikaları önemli ancak bu politikaların daha etkin hale getirilmesi için verimliliği ve rekabet gücünü artırmaya yönelik yapısal reformlara ihtiyaç var.” Ayrıca hükümetin yapısal reform gündemini orta vadeli programa entegre etmeye odaklandığına da dikkat çekti.
Yılmaz, ülkenin risk profiline ilişkin olarak, kredi temerrüt takası oranında önemli bir düşüşe ve merkez bankasının 27 Eylül 2023 itibarıyla 157,4 milyar dolar olan rekor yüksek rezervlerine dikkat çekti.
Yılmaz, “Haziran itibarıyla düşük enflasyon dönemine girdik. Enflasyonun mayıs ayından bu yana 26 puandan fazla düşerek yüzde 49,4’e gerilediğini” ifade eden Yılmaz, “Enflasyonun yıl sonunda yüzde 41,5’e gerilemesini bekliyoruz” dedi. “Önümüzdeki yılda enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmeyi, 2026’ya kadar ise tek haneye döndürmeyi hedefliyoruz.”
Türkiye’nin istihdam ve ihracat hedefleri
Yılmaz, Türkiye’nin geçen yıl bir milyondan fazla yeni istihdam yarattığını, toplam istihdamın 2024’ün ikinci çeyreğinde 32,6 milyona ulaşarak tarihi bir rekora ulaştığını vurguladı. Hükümet bu yıl sonuna kadar 264 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyor ve bu da orta vadeli programın olumlu sonuçlarını yansıtıyor.
Yılmaz, Türkiye ekonomisinin geleceğine olan güvenini dile getirerek, “Bu başarılar orta vadeli programın işe yaradığını ve sonuç aldığını kanıtlıyor” dedi.
“Bedava müzik aşığı. Sert yemek fanatiği. Troublemaker. Organizatör. Bacon fanatiği. Zombi aşığı. Seyahat bilimcisi.”
More Stories
Maliye Bakanı: Türkiye enflasyonla mücadele ederken büyüme sorunu yaşamıyor
214 Türk şirketi Stevie Uluslararası İşletme Ödülü’nü kazandı
Çinli otomobil üreticisi Chery, Türkiye’nin Samsun şehrinde fabrika kurmayı planlıyor