Türkiye’nin en prestijli sinema etkinliklerinden Altın Koza Film Festivali, geçtiğimiz günlerde 31’incisine Adana’da ev sahipliği yaptı.
Festivalde Türk sineması kutlanırken dikkatler filmlerden Serenay Sarıkaya’ya kaydı.
Sarıkaya, televizyondaki rolleri ve kamuoyundaki varlığıyla tanınıyor ve jüri üyeliği yaptı.
Ancak Türk oyuncunun görünüşü ve özel hayatı, festivalin ödüllü filmlerine göre daha fazla dikkat çekerek hem övgü hem de eleştiriye yol açtı.
Serenay Sarıkaya’nın ilgisi Türkiye festivali ödüllerine gölge düşürdü
SarıkayaYeni saç modeli ve şık elbisesiyle kırmızı halı görünümü, festivalin en çok konuşulan konusu oldu.
İzleyiciler ve sosyal medya kullanıcıları onun tarzına olan hayranlığını dile getirerek, gösterilen filmlerden daha çok görünüşünü övdü.
Ancak Şen, durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. “Bu bir film festivali mi, yoksa bir moda etkinliği mi?” diye sordu ve sosyal medyanın filmlerden çok Sarıkaya’nın görünümüne odaklandığını belirtti.
Şen, kaygılarını şöyle dile getirdi: “Ödül alan filmler pek ilgi görmedi. Bunun yerine herkes Serenay Sarıkaya’nın saçlarına ve festival galasında yaptığı dansa odaklanmıştı.
Festivalin amacının bu olduğunu düşünerek kusuru eleştirdi – Sinemayı kutlamak için – Gözden kaçmıştı.
Eleştirmenler Serenay Sarıkaya’nın jüri üyesi rolünü sorguluyor
Sarıkaya, 2016 yılından bu yana bir uzun metrajlı filmde yer almasa da jüri üyeliği seçimi dikkatleri çekti. Şen, son dönemde televizyon dizilerine yoğunlaşmasına rağmen şöhretinin kendisine festivalde önemli bir yer edinmesini sağladığını belirtti.
“Serenay Sarıkaya kötü bir oyuncu değil ve kendi dönemindeki Türkan Sarayi gibi güzelliği de doğal olarak dikkat çekiyor ancak filmlerini festivallerde gösteremeyen başrol oyuncularının sadece ünlü statüleriyle girememesi gibi bir sorun var.”
Ödüllü Türk filmleri yerini şöhret heyecanına bırakıyor
Altın Koza Film Festivali’nde aralarında ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü kazanan Ahmet Rifat Suncar’ın da bulunduğu yetenekli sinemacılar ödüllendirilirken, tartışmalarda büyük ölçüde Sarıkaya’nın dış görünüşü ve kişisel hayatı öne çıktı.
Sosyal medya platformları, “Gecenin gerçek yıldızı sensin” gibi yorumlarla hayranlık yağmuruna tutuldu.
Ancak odak noktasındaki bu değişim, Altın Koza gibi festivallerin amacını kaybedip kaybetmediği konusunda bazı şüphelere yol açtı. – Filmleri ve sinemayı kutlamak ve tanıtmak.
Sarıkaya’nın gördüğü ilgi, statüsü göz önüne alındığında anlaşılır olsa da, film festivallerinin gelişen doğası ve ünlü kültürünün sinemasal başarıların tanınmasını zayıflatıp zayıflatmadığı konusunda önemli soruları gündeme getirdi.
“Yayıncı. Sertifikalı analist. Sorun çıkaran. Serbest çalışan alkol yayıncısı. Kahve fanatiği.”
More Stories
Frankofon Film Festivali Mart ayında sinemaseverleri ağırlıyor
RSIFF Suudi seslerini, Vatikan’ı, Türk televizyonunu ve “Zorro”yu öne çıkarıyor
Guy Ritchie’nin Henry Cavill’li yeni filmi Türkiye’de çekilecek