Netflix, Türkiye’nin eşcinsel karaktere itirazı nedeniyle diziyi geri çekiyor

Yayın hizmetinin sözcüsü Salı günü yaptığı açıklamada, Netflix’in hükümetin diziye eşcinsel bir karakteri canlandırması için lisans vermeyi reddetmesinin ardından bir Türk dizisini durdurduğunu doğruladı.

Bu hamle, Türkiye’deki siyasi ve dini liderlerin LGBT karşıtı söylemlerinin artacağına dair endişelerin olduğu bir dönemde geldi.

“Keşke” adı verilen ve zamanda yolculuk yapan mutsuz evli bir kadının hikayesini anlatan dizinin, Netflix’in geçen hafta fişi çekme kararı almasıyla birlikte çekimlere yakında başlaması planlanıyordu.

Yayın şirketi, koronavirüs salgını sırasında hizmetlerine olan talebin arttığını gördü. Bu yılın ikinci çeyreğinde 10 milyon abone ekleyerek sayıyı yaklaşık 193 milyona çıkardı.

Sözcü, çekimleri durdurma kararını da doğruladığı bir e-postada, “Netflix, Türk üyelerimize ve Türkiye’deki yaratıcı topluluğa güçlü bir şekilde bağlı kalmaya devam ediyor” dedi. “Şu anda üretimde olan birkaç Türk orijinalimiz var – daha fazlası da gelecek – ve bu hikayeleri dünyanın her yerindeki üyelerimizle paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Türk yetkililer yorum taleplerine yanıt vermedi.

İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi sözcüsü Mahir Ünal, olaya açıkça atıfta bulunarak Netflix’in artık “daha fazla hassasiyet” göstereceğine inandığını tweetledi. “Neden Türkiye’den ayrılmayı düşünüyorlar?” yayımlamak. Netflix’in daha derin bir kararlılıkla Türk kültür ve sanatına karşı daha büyük bir hassasiyet göstereceğine inanıyorum.”

Netflix’in Türkiye’de bu konuyu ele alması ilk kez değil; Nisan ayında, başka bir dizi olan “Love 101″in açıkça eşcinsel bir karaktere yer vereceği yönündeki asılsız spekülasyonlar, sosyal medyada boykot çağrılarına yol açmıştı.

O ay devletin Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, eşcinselliğin hastalık ve yolsuzluğa neden olduğunu söyledi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından savunuldu.

Erbaş’ın açıklamalarından sonraki 45 gün içinde homofobik ve transfobik vakaları savunuculuk grubu SPoD’un işlettiği LGBT+ yardım hattına bildiren çağrılar ikiye katlandı.

“Bütün bu tartışmalar günlük hayatımızı etkiliyor. Daha dün bir arkadaşımız sokakta saldırıya uğradı.”

Thomson Reuters Vakfı telefonla.

Noah, LGBTQ karşıtı söylemin hükümetin muhalefete yönelik genel baskısının bir parçası olduğunu söyledi.