Kamp mı glamping mi? bu kolay. Glamping kazanır

Okuyucu raporu: Bana bir haftalık kamp yapmakla kamp yapmak arasında seçim yapma şansı verseydin, çok geçmeden ikincisine oy verirdim. Her iki dünyayı da denedikten sonra bu kolay bir seçimdi. Bunu söylüyorum çünkü 80’lerde geleneksel kamp sevgisiyle büyüdüm. İlk çadırımı 12 yaşında Katmandu’da kurdum ve yazın haftalarca arka bahçemizde kurdum.

O zamanlar, sonunda bir ormanlık alan bulunan cömert bir arka bahçesi olan bir devlet evine sahip olduğumuz için şanslıydık, bu da bir dış çadırı mükemmel bir ek haline getirecekti.

Yirmili yaşlarımda, en iyi arkadaşlarımdan biriyle Avrupa’da 37 günlük bir Top Deck kamp turuna bile kaydoldum. Birleşik bir deneyim istiyordum ve o zamanlar ikimiz de çadırı karşılayabiliyorduk. Yıllar sonra da konuşuruz. Yazın Avrupa’daki birçok kamp noktasında uyanıp Avrupa’nın çoğunu ucuza gördüğümüzü kutladığım zamana dair güzel anılarım var.

20 yıl ileri saralım ve doğayı deneyimlemek için sırtımda küçük bir lükse hazırım. Glamping, bunu kampın yapamayacağı bir şekilde sunar. Glamping, birçok cephede kamp yapmaktan daha üstündür. Daha fazla tatil kesinliği, gerçek bir rahatlama ve eski moda kamp yapmanın zor işi olmadan yemyeşil, yeşil manzaralarda gençleşme şansı sunar.

Ailem ve ben, 2022 yazında Te Horo Sulak Alanlarında kalarak lüksün en önemli noktalarını kendimiz yaşadık.

Suya bakan çarpıcı bir kırsal arsa üzerinde yer alan dev çadır, manzara üzerinde görkemli ve öncü bir varlığa sahiptir.

Sağanak yağmurlar ve fırtına benzeri fırtınalar, küçük ailemizi geleneksel bir kampta çabucak geri çekecek ve eve gidecek olsa da, bu zengin sitede, pis havanın bir sorun olmayacağı hemen anlaşıldı. Çadır iskeleti, savaş bölgesindeki bir askeri kamp için yapılmış ağır hizmet tipi bir yapıydı.

Kolaylık bir sonraki büyük artı. Davetkar gerçek yataklar ve lüks nevresimler içeren iki büyük yatak odasına sahip, rahatsız, düz gecelerin uzun gecelerini canlı bir şekilde hatırladığım Avrupa’da kamp yapmanın daha zorlu unsurları artık mutlu bir şekilde geride kaldı.

Tam donanımlı bir mutfak, hatta bir kahve makinesi ile ailemiz her sabah davetkar yemek masasında otururken kahvaltıda domuz pastırması ve yumurtanın tadını çıkardı. Kalabalık kamp alanlarındaki ortak duş olanaklarını unutun. Yeni tatil yerimiz bize modern bir özel banyo verdi.

Tepelerin kamp yapmanın faydaları konusunda zaten satılmamış olsaydık, odun ateşinde ısıtılan bir jakuzi kesinlikle onu ön plana çıkarırdı. Ailemizin takılmak için en sevdiği yer haline geldi.

Bana göre ışıltı bizi hala doğaya yaklaştırıyor. Oradaki ilk gecemizde kısa süre sonra keşfettiğimiz gibi, dışarıda soğuk bir gece, çadırın içinde eşit derecede soğuk bir akşama eşittir. Tatil yerimiz uzakta koyunların olduğu inişli çıkışlı tepelerle çevriliydi. Görünürde komşu evler olmadığı için, hayatımızın yoğunluğundan gerçekten uzakta olduğumuzu ve dikkatimiz dağılmadan bir aile olarak birlikte geçirdiğimiz zamanın tadını çıkarabildiğimizi hissettik.

Koyun ve diğer hayvanlarla çevrili doğada gençleştirici bir şey var. Bu sadece ruh için iyidir ve sessiz bir meditasyon gibi hissettirir. BT takıntılı ailemiz için katı bir düzenleme olan sıfır wi-fi, etrafımızdaki muhteşem doğada tamamen var olmamızı sağlar.

Yine de dürüst olacağım ve dokuz yaşındaki kızımın benim fikrimi tam olarak paylaşmadığını kabul edeceğim, çünkü konaklama yerimizin birçok yönden pek iyi olmadığını hissettim. Wi-fi olmaması, saç kurutma makinesi veya çamaşır ipi klipsi olmamasının yanı sıra en büyük dezavantajıdır. Bana konaklama sağlayan iş adamlarının müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamaları ve karşılamaları gerektiğini söyledi.

Bununla birlikte, her şey düşünüldüğünde, kızımın bunu eski moda çadırdan daha iyi bir seçenek olarak göreceğine eminim, özellikle de kurulumuna yardım etmekle görevli olsaydı.

Her iki durumda da, geleneksel bir çadırda bir gece seçme şansı verilseydi, cömert desteği reddederdim. Dördümüzün güvertede oturup sırayla dürbünle yıldızlara baktığımız üç geceyi sevgiyle hatırlıyorum. Hala hakkında konuştuğumuz büyülü bir yerdi.

Bu yazıyı artık 40’lı yaşlarımda, kolay seçenekleri ve rahatlığı seven genç bir aile ile bir anne olarak yazıyorum. Belki de 19 yaşındaki halim farklı bir görüşe sahipti.