Çarşamba günü yerel basında çıkan haberlere göre, İsrail’deki tüketiciler, Ankara’nın Gazze Şeridi’ne yönelik kanlı saldırısı nedeniyle Tel Aviv ile ticareti durdurması nedeniyle yerel pazarlarda sebze ve meyve fiyatlarında keskin bir artış ve ithalatta düşüşle karşı karşıya.
İsrail kamu yayıncısı Kan, İsrail boykotu nedeniyle Türkiye’den ithalatın durdurulmasının ardından sebze ve meyve fiyatlarının arttığını söyledi.
2 Mayıs’ta Türkiye Ticaret Bakanlığı, insani yardımın Gazze Şeridi’ne kısıtlama olmaksızın girmesine izin verilene kadar İsrail ile tüm ticari ilişkilerin askıya alındığını duyurdu.
Türk yetkililer ilk etapta 54 ürün grubunun ihracatına kısıtlamalar getirdi ancak Gazze’de yaşanan benzeri görülmemiş insani kriz nedeniyle İsrail ile tüm ticareti hızla durdurdu.
Ticaretin durmasından önce iki ülke arasındaki ticaret hacmi yıllık yaklaşık 7 milyar dolara (235,66 milyar Türk lirası) ulaşırken, Türk ihracatı da ağırlıktaydı.
Bu karar, Türkiye’yi, Gazze’ye yönelik devam eden saldırıları nedeniyle İsrail’in ihracat ve ithalatını durduran ilk büyük ticaret ortağı haline getirdi.
Kararın ardından İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, yerli üretim ve diğer ülkelerden ithalata odaklanılarak yeni ticaret alternatifleri aranacağını belirtti. Ancak Türkiye’nin ticareti durdurma kararı İsrail’i istenmeyen bir duruma sokmuş gibi görünüyor.
İsrail Sağlık Bakanlığı da Ürdün’deki Yarmuk Nehri Deltası’nda kısmen tarımsal ürünlerin sulanmasında kullanılan kolera bakterisinin keşfi nedeniyle Ürdün’den sebze ithalatını durdurdu.
Son yıllarda Türkiye ve Ürdün’den gelen tarım ürünleri İsrail’deki iç talebi karşılayabiliyor ve üretim ile tüketim arasındaki açığı kapatabiliyor. Ürdün bu hafta başında tarım ürünlerinde kolera enfeksiyonunun varlığını yalanlamıştı.
Sudan Haber Ajansı, “Sebze ve meyve kıtlığının nedenlerinden biri de piyasada yeterli yerel ürünün bulunmaması, bu da tarımın yüksek maliyetleriyle bağlantılı önemli bir neden.” dedi.
İsrail Vejetaryen ve Tarım Dernekleri Konseyi, hükümete tarım maliyetlerini düşürmek ve böylece tüketicilerin üzerindeki yükü azaltmak için mali destek sağlamaya çağrıda bulundu.
Son zamanlarda basında çıkan haberlerde, İsrail otomobil pazarının büyük ölçüde otomobil ihracatçısı on ülkeden biri olan Türkiye’den yapılan ithalata bağlı olması nedeniyle büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya olduğu belirtildi.
BM Güvenlik Konseyi’nin acil ateşkes talep eden kararını açıkça hiçe sayan İsrail, Filistin direniş hareketi Hamas’ın geçen yıl 7 Ekim’de başlattığı saldırıdan bu yana Gazze’ye yönelik devam eden acımasız saldırısı nedeniyle uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.
Yerel sağlık otoritelerine göre, o tarihten bu yana Gazze’de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 40.000 Filistinli öldürüldü, 92.000’den fazla kişi de yaralandı.
İsrail savaşının üzerinden on aydan fazla bir süre geçtikten sonra Gazze’nin geniş bölgeleri, gıdaya, temiz suya ve ilaca erişimi engelleyen boğucu kuşatmanın ortasında harabe halinde kaldı.
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’i soykırım yapmakla suçladı ve 6 Mayıs’ta şehrin işgalinden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki askeri operasyonlarının durdurulmasına karar verdi.
“Bedava müzik aşığı. Sert yemek fanatiği. Troublemaker. Organizatör. Bacon fanatiği. Zombi aşığı. Seyahat bilimcisi.”
More Stories
Maliye Bakanı: Türkiye enflasyonla mücadele ederken büyüme sorunu yaşamıyor
214 Türk şirketi Stevie Uluslararası İşletme Ödülü’nü kazandı
Çinli otomobil üreticisi Chery, Türkiye’nin Samsun şehrinde fabrika kurmayı planlıyor