Türkiye’nin AB ilişkilerini denetleyen dışişleri bakan yardımcısı, vize serbestisi konulu tartışmalar sırasında ikili ilişkileri görüşmek üzere Perşembe günü bloğun genişlemeden sorumlu komiseri ile bir araya geldi.
AB işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, Avrupa Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Oliver Varheli ile yaptığı görüşmeye ilişkin Twitter hesabından “Türkiye-AB ilişkilerini pozitif gündem doğrultusunda ilerletmenin gerekliliğini ve kilit unsurlarını görüştük” dedi. Brüksel’de, bloğun asıl başkenti.
Kaymakji, toplantının fotoğraflarını da ekledi.
Varheli ayrıca, Kaymakçı’yı “AB ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin beklentilerini görüşmek üzere” Avrupa Komisyonu’na kabul ettiğini de tweetledi.
Kaymakji, Cuma günü bloğun Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in Başbakanı Pedro Serrano ile de bir araya geldi.
Bu görüşmeden bir fotoğraf da paylaşan Kaymakçı, Türkiye’nin AB üyeliğinin jeopolitik anlamda bloğa önemli katkılar sağlayacağını söyleyerek iki taraf arasında daha fazla angajman çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ayrıca Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Diplomatik Danışmanı Fernando Andersen ile de bir araya geldi.
Kaymakçı, Twitter’dan yaptığı bir tweette, “Türkiye’nin AB üyelik süreci kazan-kazan sürecidir” dedi.
AB Türkiye delegasyonu başkanı Nicholas Mayer-Landrut Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin vizeleri serbestleştirmek için yerine getirmesi gereken altı kriter kaldığını söyledi.
BBC Türkiye’ye konuşan Meyer Landrut, “Vize serbestisi yol haritasına ilişkin altı kriter kaldı. Tüm bu kriterlere baktığımızda bunlar da çok önemli kriterler: Örneğin terörün tanımıyla ilgili kriterler var. , kişisel verilerin korunmasına ilişkin kriterler bulunmaktadır”.
Avrupa İçişleri Komiseri Ylva Johansson’ın da ülkeyi ziyareti sırasında Avrupa Birliği’nin bu konudaki görüşmeleri sürdürmeye hazır olduğunu belirttiğini kaydetti.
Mart 2016’da Ankara ve Brüksel, tehlikeli Ege rotasını Avrupa’ya taşıyan göçmen sayısını azaltmak ve AB ülkelerine yönelen göçmen akışına çözüm bulmak için bir anlaşma imzaladı.
Türkiye, birlik ile en uzun geçmişe ve en uzun müzakere sürecine sahip ülkedir. Ülke, 1964 yılında AB’nin selefi olan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile nihai aday olma yolunda genellikle ilk adım olan bir ortaklık anlaşması imzaladı. Türkiye 1987 yılında resmi adaylığını sunduğunda, aday ülke statüsünün verilmesi için 1999 yılına kadar beklemek zorunda kaldı. Ancak müzakerelere başlamak için Türkiye’nin 2005’e kadar altı yıl daha beklemesi gerekti, bu diğer adaylara kıyasla oldukça uzun bir süreç.
“Bedava müzik aşığı. Sert yemek fanatiği. Troublemaker. Organizatör. Bacon fanatiği. Zombi aşığı. Seyahat bilimcisi.”
More Stories
Maliye Bakanı: Türkiye enflasyonla mücadele ederken büyüme sorunu yaşamıyor
214 Türk şirketi Stevie Uluslararası İşletme Ödülü’nü kazandı
Çinli otomobil üreticisi Chery, Türkiye’nin Samsun şehrinde fabrika kurmayı planlıyor