BYD anlaşmasının ardından Çinli otomobil üreticilerinin Türkiye’ye girişinin arkasında ne var?

Uzun süredir doğrudan yabancı yatırıma aç olan Türkiye, cömert hükümet teşvikleri ve ülkenin Avrupa ile olan ekonomik bağlarının Çinli otomobil üreticilerini Avrupa pazarlarına daha kolay erişim konusunda cezbetmesi nedeniyle nihayet ilerleme kaydediyor gibi görünüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Temmuz’da dünyanın en büyük elektrikli araç üreticilerinden Çinli BYD ile Türkiye’de yıllık 150 bin araç üretim kapasiteli fabrika kurulmasına ilişkin anlaşma imzaladı. Anlaşma, Türkiye otomotiv sektöründe son 27 yılda yapılan ilk büyük doğrudan yabancı yatırım olma özelliğini taşıyor. Anlaşma kapsamında BYD, Manisa’daki tesise yaklaşık 1 milyar dolar yatırım yapacak. BYD’nin satın aldığı arazi, yoldaki ilave yatırım ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde genişletilebilir niteliktedir. Tesisin 2026 sonlarında faaliyete geçmesi ve 5.000’e kadar istihdam yaratması bekleniyor.

BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, markanın Türkiye pazarında hızla büyüyeceğine ve birkaç yıl içinde en çok satanlar arasında ilk üçe gireceğine olan inancını dile getirdi. Türk otomotiv uzmanı Emre Özpeynirci, şirketin hedefine kolaylıkla ulaşabileceğine inanıyor. Al-Monitor’a verdiği demeçte, “Sadece ilk üçe değil, aynı zamanda ilk sıraya da ulaşabilirler.” Dedi.

Özpeynirci, şirketin fabrika gelmeden önce sunduğu gümrük vergilerinden muafiyet ve Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) derhal uygulamaya konulması gibi tavizlerin Ankara tarafından istisnai bir jest teşkil ettiğini vurguladı. Şirketin fabrikayı kurarken ithal araç da satabileceğini, 2-3 yıl içinde 100 bin araç satarak fabrikanın yatırım maliyetini neredeyse karşılayacak gelir elde edeceğini kaydetti.