Tarihin gözlerinizin önünde canlandığı Osmanlı ve Selçuklu dünyasına girdiğinizi hayal edin. Türk sinema ve dizi dünyasının temel taşı olan Bozdağ Film Mahallesi, ziyaretçilerine eşsiz bir zaman yolculuğu sunuyor.
Diriliş: Ertuğrul ve Komutan Osman gibi ikonik yapımlarla tanınan bu uçsuz bucaksız yayla, bir çekim yerinden çok daha fazlası haline geldi; sürükleyici bir tarihi deneyim.
Bozdağ Film Müzesi dünyanın üçüncü, Avrupa’nın ise en büyük film seti olup, bir açık hava müzesidir. Burada ziyaretçiler, Türk tarihinin ihtişamını ekran dışında keşfedebilir, yüzyıllar öncesine dayanan gelenek ve kültürlerin derinliklerine inebilir.
Ziyaretçiler bu tarihi yerleri ziyaret etmenin yanı sıra tarihi yaşayarak öğrenme fırsatı da buluyor. Geleneksel Türk kıyafetleriyle fotoğraf çektirebiliyor, binicilik gibi aktivitelerle o dönemin ruhunu hissedebiliyorlar. Ayrıca geleneksel Türk el sanatlarının yapılışını izleyebilir, o dönem insanının günlük yaşamını gözlemleyebilirler.
Sabah gazetesi ekibi, Türk tarihine canlı tanıklık etmek üzere yaylaya davet edildi.
“Canlı Mutfak” konsepti
Bozdağ Film Yaylaları Yeme İçme Direktörü Milli Şef Hüseyin Buluk, “Canlı Mutfak” konseptiyle ziyaretçilere sundukları gastronomi deneyimini anlattı. Bu konsept, antik Selçuklu, Osmanlı ve Anadolu mutfağının lezzetlerini misafirlerle buluşturuyor.
Söğüt 1299 Restaurant, misafirlerine Türk mutfağının en leziz yönlerini eşsiz bir deneyim olarak sunuyor. Her geleneksel yemeği kendi hikayesiyle sunan restoran, ziyaretçilerine sıra dışı bir yemek deneyimi yaşatıyor.
Yerli ve yabancı misafirlere Türk mutfağının tarihini anlatan Pollock, şunları söyledi: “Orta Asya’dan Anadolu kapılarına gelmeden önce yoğurt ve kuzu eti yerdik. Daha sonra Selçuklu olunca sebzeler mutfağımıza girdi. yüzyılda Fransızların Osmanlı saray mutfağına nüfuz etmesiyle Avrupa’nın izlerini görmeye başlıyoruz” diyerek bu mutfakların tarihsel gelişimini özetledi.
Bullock, konukların bu gastronomik deneyimden çok etkilendiklerini, gösteriler sırasında bazen gözyaşlarını tutamadıklarını söylüyor: “Köy yaşamını bilen, en azından tatil için köyü ziyaret eden insanlar çok etkileniyorlar. Öte yandan yabancılar özellikle “imaji” (toplum çalışması) geleneğinden etkileniyor ve ilgileniyorlar. Bullock, bu özel tekliflerin misafirlerin beğenisine hitap ederken aynı zamanda Türk kültürünün inceliklerine de değindiğini söylüyor.
At destanı
Yayla, ziyaretçilerine tarihi deneyimlerin yanı sıra kültürel ve sanatsal deneyimler de sunuyor. Bozdağ Film Tepesi Genel Sanat Yönetmeni ve Koreografı Canbe Ceylan, at hakkında bilgi verirken, “Türkiye’de ilk ve yenilik olan bu özel sahnede atları ve dansçıları bir araya getirerek bir gösteri oluşturduk” dedi. Burada sunulacak olan dans gösterisi ve müzikal, Türk atçılık ve gösteri sanatlarında bir ilk olma özelliğini taşıyor.”
Yaylada 600 kişilik özel bir sergi merkezi oluşturulduğunu ve gösteriler için çadır tasarlandığını anlatan Ceylan, 6 ay süren hazırlık sürecinin zorluklarına rağmen ortaya çıkan sonucun gurur verici olduğunu söyledi. izleyicilerini bu eşsiz gösteriyi izlemeye davet etti.
Bozdağ Film Tepesi tarih ve kültür tutkunları için adeta bir cennettir. Bu bölge, sadece Türkiye’den değil, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika, Balkanlar ve Latin Amerika’dan da ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor ve uluslararası bir buluşma noktası haline geldi.
Haftanın yedi günü sabah 10’dan akşam 20’ye kadar açık olan bu mekan, dizi tutkunlarını ve Türk kültürünü yakından tanımak isteyenleri ağırlıyor.
“Yayıncı. Sertifikalı analist. Sorun çıkaran. Serbest çalışan alkol yayıncısı. Kahve fanatiği.”
More Stories
Frankofon Film Festivali Mart ayında sinemaseverleri ağırlıyor
RSIFF Suudi seslerini, Vatikan’ı, Türk televizyonunu ve “Zorro”yu öne çıkarıyor
Guy Ritchie’nin Henry Cavill’li yeni filmi Türkiye’de çekilecek