İnsanları Mars’a gönderme fikri bir zamanlar bilim kurgu olarak kabul edilirken, NASA bunun 2000’li yılların sonlarında gerçeğe dönüşeceğini umuyor.
Yolda duran ana engellerden biri, Mars’ta yeterli oksijen bulunmamasıdır.
Ancak bilim adamları, Mars ortamında oksijen üretmek ve ayırmak için plazmaya dayanan yeni bir teknoloji geliştirdiler.
Sistem yalnızca yaşam destek sistemlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamakla kalmadı, aynı zamanda Mars’ta yakıtları işlemek, yapı malzemeleri ve gübreler oluşturmak için de kullanılabilir.
Bilim adamları, Mars ortamında oksijen üretmek ve ayırmak için plazmaya dayanan yeni bir teknoloji yarattılar.
Sistem yalnızca yaşam destek sistemlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynamakla kalmadı, aynı zamanda Mars’ta yakıtları işlemek, yapı malzemeleri ve gübreler oluşturmak için de kullanılabilir.
Mars’ın atmosferi esas olarak oksijen ve karbon üretmek için parçalanabilen karbondioksitten oluşur.
Ancak Lizbon Üniversitesi, MIT, Sorbonne Üniversitesi, Eindhoven Teknoloji Üniversitesi ve Hollanda Temel Enerji Araştırmaları Enstitüsü’nden araştırmacılara göre, Mars’ta oksijen üretiminin önünde iki büyük engel bulunuyor.
Çalışmanın yazarı Lizbon Üniversitesi’nden Dr. Vasco Guerra, “Önce oksijeni çıkarmak için karbondioksit moleküllerini ayrıştırıyorlar” dedi.
Kırılması zor bir moleküldür.
İkinci olarak, elde edilen oksijeni, örneğin karbon dioksit ve karbon monoksit de içeren bir gaz karışımından ayırın.
Her iki zorluğu da aynı anda çözmek için bu iki adıma kapsamlı bir şekilde bakıyoruz. Plazmanın yardımcı olabileceği yer burasıdır.
Plazma, katılar, sıvılar ve gazlarla birlikte maddenin dördüncü doğal halidir.
Elektronlar gibi hafif olan ve elektrik alanlarında çok yüksek enerjilere kolayca hızlandırılabilen serbest yüklü parçacıklar içerir.
Dr. Guerra, “Mermi benzeri elektronlar bir karbondioksit molekülüne çarptığında, onu doğrudan parçalayabilir veya titreştirmek için enerji aktarabilirler” dedi.
Bu enerji, büyük ölçüde karbon dioksitin ayrışmasına yönlendirilebilir.
Mars’ın atmosferi esas olarak oksijen ve karbon üretmek için parçalanabilen karbondioksitten oluşur.
Fransa ve Hollanda’daki meslektaşlarımızla birlikte bu teorilerin geçerliliğini deneysel olarak kanıtladık.
Ayrıca plazmada üretilen ısı oksijenin ayrılması için de faydalıdır.
Bu plazma tabanlı teknoloji tarafından üretilen oksijen, yerleşimciler için bir nefes alma ortamı yaratmanın anahtarı olabilir.
Ayrıca yakıt ve gübre üretimi için bir sıçrama tahtası olarak da kullanılabilir ve yerleşimcilerin Mars’ta mahsul yetiştirmesine olanak tanır.
Ayrıca, araştırmacılara göre, bu teknoloji burada Dünya’da kullanışlı olabilir.
Açıklamada, “Plazma teknolojisi, yeşil yakıtlar üretmek ve kimyasalları geri dönüştürmek için karbondioksit moleküllerini ayırarak, Dünya’daki iklim değişikliğiyle mücadeleye de yardımcı olabilir” dedi.
Çalışma, NASA’nın 29 Ağustos’ta başlaması planlanan Artemis I misyonundan önce geliyor ve gelecekteki ay ve Mars görevlerinin önünü açıyor.
NASA, “Artemis I, derin uzayda insan keşfi için bir temel sağlayan ve insan varlığını Ay’a ve ötesine genişletme konusundaki kararlılığımızı ve yeteneğimizi gösteren insansız bir uçuş testi olacak” dedi.
Artemis misyonları başarılı olursa, NASA 1930’ların sonlarında veya 1940’ların başlarında Mars’a astronot göndermeyi hedefliyor.
“Bedava müzik aşığı. Sert yemek fanatiği. Troublemaker. Organizatör. Bacon fanatiği. Zombi aşığı. Seyahat bilimcisi.”
More Stories
Lejyonerler bu özel lüks özellikle bağlantılı iki ayrı yolculuğa çıkıyor: rapor
120 yıllık büyümenin ardından Japon bambusu yeni çiçek açıyor ve bu bir sorun
SpaceX, 30 Ekim’de Kaliforniya’dan 20 Starlink İnternet uydusunu fırlatacak