Türkiye gelecek yıl cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine yaklaşırken yükselen enflasyon, para birimi devalüasyonu ve işsizlikle karşı karşıya kalan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dış politikasını sıfırlayarak kazanma şansını artırmayı umuyor.
Bu, 2011-2012 Arap ayaklanmaları sırasında Mısır’da ve başka yerlerde Müslüman Kardeşler hareketlerini desteklediğinde, Suudi Arabistan’ı ve bölgesel ve sosyal istikrarsızlıktan korkan diğer Körfez ülkelerini kızdırdığında kurulan bölgesel ittifakların keskin bir şekilde tersine çevrilmesini içeriyor. Erdoğan’ın uzun bir istikrarsız ekonomik kötü yönetim döneminden sonra şimdi onların siyasi desteğine ihtiyacı var.
Geçen hafta Suudi Arabistan’a Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile görüşmek için yaptığı ziyaret, Suudi gazeteci Jamal Khashoggi’yi öldürmekle suçlanan 24 kişinin davasını İstanbul’dan taşımak pahasına gerçekleşti, bu, davalarına verdiği desteğin ardından büyük bir taviz.
Buna karşılık, oylamadan önce toparlanmasını sağlamlaştırmaya yardımcı olmak için Suudi ticaretinin ve Türkiye’deki yatırımının zamanında yeniden başlayacağını umuyor. Bu hamle, Türkiye’nin İran, Suriye, İsrail ve Filistin’e karşı daha büyük bir rol oynamasını da sağlayabilir. Erdoğan’ın neo-Osmanlı ve Avrasya vizyonu, iş adamı Osman Kavala ve diğerlerinin hükümeti devirmeye çalışmakla ilgili mahkumiyetlerinde kendini gösteren, ülke içinde sağcı otoriterliğin yükselişiyle birlikte geliyor. Erdoğan’ın kendisine misilleme yapması ülkenin hukuksal bütünlüğünü ve uluslararası itibarını sarstı ve ana muhalefet partisi seçimi kazanması halinde onları serbest bırakacağına söz verdi.
Türkiye’nin ekonomik sorunlarının bir başka kaynağı da Ukrayna savaşıdır, çünkü Rusya ve Ukrayna ile yoğun ticaret ve yatırım yapmaktadır ve her iki ülke ile de askeri ve güvenlik bağları vardır ve bunların hepsi artık sekteye uğramıştır. Bu, Erdoğan’a arabuluculuk rolü verdi. Çatışma yoğunlaştıkça görüşmeler şimdilik kapalı, ancak bu değerli bir girişim. Bu, Erdoğan’ın ülke içindeki itibarını ve popülaritesini körüklüyor. Yurtiçinde ve yurtdışında amansız avantaj arayışı, yeniden seçilmesini sağlamaya odaklanmıştır.
“Bedava müzik aşığı. Sert yemek fanatiği. Troublemaker. Organizatör. Bacon fanatiği. Zombi aşığı. Seyahat bilimcisi.”
More Stories
Maliye Bakanı: Türkiye enflasyonla mücadele ederken büyüme sorunu yaşamıyor
214 Türk şirketi Stevie Uluslararası İşletme Ödülü’nü kazandı
Çinli otomobil üreticisi Chery, Türkiye’nin Samsun şehrinde fabrika kurmayı planlıyor