Bakanlar, ülkenin 75. Bağımsızlık Günü’nde Pakistan’ı gerçek bir İslami refah devleti yapma sözü verdiler

İhsan İkbal (Planlama Bakanı): Ülkeyi her alanda ileriye taşımak için politikaların sürekliliği esastır. Pakistan’ın yetmiş beş yıllık tarihi boyunca, kalkınma için birçok fırsat geldi, ancak bunlar paramparça oldu. Siyasi istikrarsızlık nedeniyle politika sürekliliğinin sağlanamaması, ekonomiyi ihracata dayalı büyüme fırsatından mahrum etti. Pakistan, ihracatını büyüme için bir güç merkezine dönüştüren dünyadaki birçok ülkenin gerisine düştü. 2000 yılında 50 milyar dolar olan Türkiye’nin ihracatı yirmi yılda 280 milyar doları aştı. Pakistan’ın ihracatı 2000 yılında 10 milyar dolardı ve yirmi yılda 20 milyar dolarlık küçük bir rakama ulaştı. Başbakan Şahbaz Şerif bugün bir kez daha ulusal diyalog yürütmenin ve toplumda kargaşa ve kutuplaşmadan kaçınmanın gerekliliğini vurguladı. Ülkedeki siyasi değişimin ekonomi politikalarını etkilememesi için acil bir ulusal ekonomik tüzüğe ihtiyaç vardır. Pakistan, bereketli toprakları, dört mevsimi, suyu, kıyıları, mineralleri ve en önemlisi çalışkan insan gücü gibi doğal kaynaklara sahip şanslı birkaç ülkeden biridir. Unutulmamalıdır ki, ülkede kargaşa çıkarmaya çalışan herkes, bunu dışarıdan gelenlerin emriyle ekonomiyi yok etmek için yapar.

Khawaja Muhammed Asif (Savunma Bakanı): Mevcut hükümet çok zayıf bir ekonomiyi devraldı, ancak zamanında alınan kararlar ve ciddi taahhütler nedeniyle durum şimdi çok iyileşti. Pakistan tarihindeki önemli kilometre taşlarından bazıları, 1973 anayasasının kabul edilmesi, nükleer enerji statüsünün elde edilmesi ve ülkenin savunmasının zaptedilemez hale getirilmesidir. Nüfusun yaklaşık yüzde 65’ine ev sahipliği yapan bir ülkede gençler için fırsat ve umut yaratmak göz korkutucu bir görev olacak. Gençlerimizin geleceği parlak ve onların yetenek ve yeteneklerini kullanmak için politikalar uygulanacaktır. Ulusal çıkar, kişisel veya kolektif çıkarların üzerinde kalmalıdır. Son yirmi yıllık tarihimiz, silahlı kuvvetlerimizin vatanı korumak için büyük fedakarlıklar yaptığını ve savunmamızın güçlü ellerde olduğunu dünyaya kanıtladığını ve sınırlarımızı korumak için her türlü fedakarlığı yapmaktan çekinmeyeceğimizi göstermektedir. Pakistan Ordusu, dünyadaki en güçlü savaş gücüdür ve terör tehdidine karşı mücadelede engin deneyime sahiptir. Pakistan ordusu dünyanın en iyileri arasındadır. Pakistan Ordusu gücünü tüm dünyada kanıtladı. Orduların çoğu komşu Afganistan’da başarısız oldu, ancak Pakistan teröre karşı savaşında teröristleri yendi.

Qamar Zaman Kira (Başbakan’ın Keşmir İşleri Danışmanı): Yetmiş beş yıl bir ülke için çok büyük bir süre değil. Çok şey kazandık ve kaybettik ama gelecek için daha iyi bir yol seçmek için geçmişin hatalarından ders almalıyız. Demokrasi yolunda başarılı olan milletler, toplumun bir bütün olarak kalkınmada üzerine düşeni yaptığı dersini aldılar. Sadece duygusal sloganlar atmak, işleri tersine çevirmek için yeterli değil. Pakistan’ın doğru yola girmesi için toplumun tüm kesimlerinin ve kurumlarının kendi alanlarına getirilmesi gerekiyor. Keşmir, tüm Pakistanlıların sorunudur. Kendi kaderini tayin hakkı için birçok fedakarlıkta bulunan Keşmirli kardeşlerimizin yanındayız ve bugün hedeflerine ulaşmaları çok da uzak değil. Pakistan, Keşmirlilere manevi, diplomatik ve siyasi destek sağlamaya ve bu konuyu tüm uluslararası forumlarda gündeme getirmeye devam edecektir. Hindistan’ın vahşiliğini ve barbarca suçlarını dünyaya ifşa etmemiz gerekiyor.

Prof. Dr. Riyad Ahmed (tarihçi): Önce Yüce Allah’a sonra da Ulu Önder Muhammed Ali Cinnah’a bize onurlu bir şekilde yaşayacağımız bir vatan verdiği için şükretmeliyiz. Bugün geldiğimiz noktaya gelmek için çok çaba sarf ettik. Pakistan harika bir coğrafi konumla kutsanmıştır ve geniş tarım arazilerine ve birçok harika yere sahibiz. Yabancıların ziyaret ettiği birçok tarihi yerimiz var. Ayrıca, birden fazla İslami miras alanıyla İslam tarihini koruyoruz. Pakistan artık hayatın her alanında kendini geliştirmekte kararlı. Şimdi, gençlerimiz milleti her alanda gururlandırırken, büyük liderlerimiz Allama İkbal ve Dini Önder’in hayalinin gerçekleştiğini görüyoruz. Pakistan dünyanın en özverili silahlı kuvvetlerine sahiptir. Seçkin güvenlik güçlerimizle birlikte birçok zorluğun üstesinden geldik ve hatta birçok ülkenin sorunlarını çözmesine yardımcı olduk.

Siddiq Al-Farooq (PML-N Lideri): Mevcut coşku devam ederse İstiklal marşımıza göre hareket etmeliyiz. Biz, tüm komplolara karşı hareket ederek ve ülkede reformlar yaparak, dünyanın önde gelen bir ulusu olarak refaha ulaşabiliriz. Dinimiz de bizi kardeş olmaya ve birbirimize yardım etmeye çağırıyor. Bölgedeki azınlıklar birçok fedakarlıkta bulunarak Pakistan’ı kendilerine yurt edindiler, bu yüzden tüm farklılıkları geride bırakarak millet olarak birlikte çalışmalıyız. Sadece bu ülkeler ekonomik olarak güçlü, yüksek bir profile sahip. Dolayısıyla dünyada görünür olmak istiyorsak ekonomik reformlar üzerinde çalışmalıyız. Geniş tarım arazilerimiz, maden kaynaklarımız ve en önemlisi coşkulu gençlerimiz var.