2020 Olimpiyatları: Müslüman Olimpiyatçılar Bayramı Tokyo’da evlerinden uzakta kutluyor, spor haberleri

Olimpiyat Oyunları için Tokyo’daki Müslüman sporcular, sevdiklerinden binlerce kilometre uzakta Kurban Bayramı’nı, paylaşılan dualar ve çevrimiçi sevinç mesajlarıyla kutladılar.

Kurban Bayramı, İslami takvimin en önemli bayramlarından biridir ve genellikle büyük bayramlara katılmak, bu vesileyle hayvan kesmek ve çocuklara hediyeler vermek için güzel giysiler içinde bir araya toplanan ailelerle kutlanır.

Tokyo Olimpiyatları, Corona virüsü nedeniyle sıkı kısıtlamalar altında, dünyanın dört bir yanından sporcular, yetkililer ve gazeteciler şehrin geri kalanından izole edilmiş ve maske takmaya ve sosyal mesafeye tabi tutuluyor.

Bu noktaya gelmek için yıllarca süren eğitimden sonra, Müslüman ülkelerden bazı Müslüman sporcular ve yetkililer, ortak dualar için maskeli bir araya geldi.

Ürdün Olimpiyat Komitesi de Twitter’da, “İslam ülkeleri delegasyonları, Kurban Bayramı namazını sporcuların köyünde kılıyor” mesajıyla birlikte, ayakkabı ve spor kıyafetleri arasında namaz kılan sporcu ve yetkililerin resimlerini yayınladı.

Suudi eşofmanları giymiş bazı yetkililer, her zamanki seccadeler olmadan taş bir zeminde dua ediyor gibiydi. Faslı ve Ürdünlü temsilciler, bu vesileyle gülümsemeleri gizleyen maskeler ve küçük kutulardan tatlılar alışverişinde bulundular.

Festivallerin çoğu e-postalarla sınırlıydı.

Türkiye’de ‘Ağın Sultanları’ lakaplı Türk kadın voleybol takımında yer alan 14 bayan voleybolcu, Instagram ve Twitter’da bir video mesajı yayınladı.

Kadınlar, “Tokyo’dan herkesin bayramı kutlu olsun” sloganları attı.

Geçen ay Kadınlar Voleybol Milletler Ligi’nde bronz madalya alan Türkiye voleybol takımı, ülkenin madalya umutlarından biri.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi Olimpiyat Dayanışma Direktörü James MacLeod, Cuma günü düzenlediği sanal basın toplantısında Afganistan, Suriye, Irak ve İran’dan sporcuların yer aldığı mülteci Olimpiyat takımına ilişkin olarak şunları söyledi:

“Müslüman sporcular bayramı kutladılar ve bunu yapabildikleri için mutluyduk. Açıkçası, prosedürler uygulandığında parti yapamayız, bu yüzden bunu kişisel bir şekilde yapıyorlardı.”