Kasım 23, 2024

PoderyGloria

Podery Gloria'da Türkiye'den ve dünyadan siyaset, iş dünyası

1960’lı yıllarda Türkiye’de film yapımına bakan bir film

Müthiş Bir, film yapımcılığına bir aşk mektubu, yarım yüzyıl önce Türkiye’deki sinema endüstrisine komedi ve nostaljik bir bakış, 1960’larda iki arkadaşın çocukluk hayallerinin peşinden gitmesiyle geçen film.

Pek çok sinemasever Amir Khalilzadeh adını duymamış olabilir ancak çalışmalarına kesinlikle aşinadır. Çok sayıda reklam ve müzik videosunun üretken bir yönetmenidir. 90’lı yılların popüler şarkıcısı Mustafa Sandal’ın rol aldığı Turkcell telefon operatörü Muhabber Kart reklamları ya da pop şarkıcısı Hades’in yaz single’ı “Deli Oğlan” (Çılgın Çocuk) videosu Halilzade’nin çalışmalarına örnek olarak verilebilir.

Aynı zamanda Aram Golyoz’un ortak yönetmenliğini üstlendiği, geçen yılki sade çocuk macera filmi “Çelgin Kampı”nın da yönetmenidir. Sonbahar sezonunun sinemalarda başlamasıyla bu hafta çok sayıda Türk filmi gösterime girecek. Yeni çıkanlardan biri de Khalilzadeh’in sinema ve televizyon dünyasından birçok önemli ismin rol aldığı ikinci filmi “Müthiş Bir Film” (Muhteşem Film).

Müthiş Bir Film, sinemacılığa bir aşk mektubu, yarım asır önceki Türkiye film endüstrisine komedi ve nostaljik bir bakış. 1950’lerden 1970’lere kadar film endüstrisi, İstanbul’daki çoğu stüdyo ve ekibin bulunduğu cadde olan Yeşilçam Caddesi ile eş anlamlıydı. Türk sinemasının zirve yaptığı dönemde Yeşilgam’da 350’ye yakın film çekildi.

Film, 1960’lı yıllarda iki arkadaşın çocukluk hayallerinin film yapma hayallerinin peşinden gitmesiyle geçiyor. İkili Yeşilgam’a doğru yola çıktıklarında işler düşündüklerinden daha karmaşık bir hal alır. “Yışilçam”ın ve elli yıl önceki Türk film endüstrisinin yeniden canlanması, Halilzade’nin reklam ve videolardaki ustalığı sayesinde renkli olsa da çoğunlukla fantastik bir mekandır.


2000’lerde Film Yapımına Övgüler

Müthiş Bir Film, Türk sinemasının takipçilerine merhum yönetmen Ahmet Ulujay’ın 2004’teki ilk uzun metrajlı filmi “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak”ı hatırlatacak. Ege Bölgesi’ndeki çocukluk köyü Ulugay’da geçen film, 1960’lı yıllarda iki genç çocuğun gözünden sinema tutkusunun dokunaklı bir büyüme öyküsünü konu alıyor.

READ  yanan ev | açık demokrasi

Biri karpuz satıcısında, diğeri berberde çalışan iki çocuk, yerel sinemalardan atılmış filmleri toplayarak ve yaptıkları bir projektör aracılığıyla bunları duvara yansıtmaya çalışarak film yapımcılığına başlıyor. Köyde elektrik kesintisi nedeniyle ikili, köylüleri eğlendirmek için jeneratör kullanır. “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” filmi genel anlamda Uluçay’ın çocukluğunu konu alıyor.

Uluchai’nin ilk uzun metrajlı filmi, 2000’li yıllarda izleyicileri perde arkasına götüren, filmler ve film yapımcılığı hakkında hikayeler anlatan birçok filmden biriydi. Yönetmenler Emre Akay ve Hasan Yalaz’ın 2007 yapımı Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi (Tuğra Kaftancıoğlu Filmi), güçlü bir takipçi kitlesiyle günümüze kadar tartışma yaratmaya devam ediyor.

Gerçekçi bir belgesel tarzında çekilen, kurgu ile gerçekliğin harmanlandığı film, başkalarını gizlice gözlemleyen ve onların da başkalarını gizlice gözlemleyen hevesli ve gerçek hayattaki film yapımcılarını konu alıyor. “Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi”nin kalbinde, filmi benzersiz bir ilgi çekici saat haline getiren ana karakter, sınırsız yönetmen yer alıyor.


Dostoyevski ve Tarkovski

Film yapımcılığına dair unutulmaz bir filmin bir diğer kurmaca yönetmeni, ünlü yönetmen Zeki Demirkuboz’un 2003 yapımı, yönetmenin “Karanlık Öyküler” üçlemesinin son filmi olan “Bekleme Odası”nın ana karakteridir. Yönetmen, yazar, yapımcı, görüntü yönetmeni ve editör olarak anılan Demirkoboz, aynı zamanda Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sını uyarlamayı uman depresif yönetmen olarak da başrolü oynuyor.

Film, yönetmenin kendisini gündelik yaşamdan soyutlaması ve beyazperdede yaratmaya çalıştığı anlatının içinde umutsuzca yaşamaya çalışmasıyla birbirine karışan alternatif gerçeklikler yaratıyor. Film, üçlemenin ve söz konusu romanın adından da anlaşılacağı üzere yönetmenin yaratıcılık arayışına daha karanlık bir bakış sunuyor.

Yönetmenin yaratıcılık arayışının güncel örneklerinden biri de, 2014 yapımı, Murat Düzgünoğlu’nun “Neden Tarkovski Olamıyorum…” (Neden Tarkovski Olamıyorum?) filmidir.

Film, genç bir televizyon programları ve reklam yönetmenini ve onun idolü, efsanevi Sovyet/Rus yönetmen Andrei Tarkovsky’ye benzeme takıntısını, Tarkovsky’nin Stalker filminin açılış sahnesinde baş kahramanın kendisini başkahraman olarak hayal etmesine kadar takip ediyor. “.

READ  Türkiye, Avrupa iletişiminin geliştirilmesinde ilk rakip olmaya devam ediyor

Film yapımcıları ve film yapımcıları ekrana bakmaya devam ediyor.